This study aims to examine the frequency of the word ‘like’ and the functional uses of it as a discourse marker in the speeches of adult Turkish native speakers aged between 33 and 78 by considering the speakers’ educational levels. For this purpose, two different groups with different educational levels (elementary-middle school graduates and bachelor’s/master’s-doctoral degree holders) were comprised. Gender distribution was equal in these groups. The study included totally 56 participants, 28 females and 28 males. Face-to-face interviews were held with all participants in two different speech situations (prepared/ spontaneous) and these interviews were recorded. During the interviews, at least 300 words of speech data were obtained for each participant and these data were transcribed. At the end of the study, it was observed that the participants with higher educational levels used the word ‘like’ more frequently in both prepared and unprepared speech situations compared to the participants with lower educational levels. In the analyses regarding the functional uses of the discourse marker ‘like’, it was observed that ‘like’ could fulfill seven different functions as a discourse marker, such as emphasizing the old or repeated information, giving approximate numbers or quantity, explaining/exemplifying or requesting explanation/ exemplificiation, quoting other people’s or the speaker’s own ideas and feelings, serving as a filler during planning problems in speech, indicating doubt, suspect or uncertainty and directing focus on the shared information between the speaker and the listener. Participants with a higher educational level are significantly more likely to use the discourse marker ‘like’ for explaining/exemplifying or requesting explanation/ exemplificiation in the prepared speech situation, and in the unprepared speech situation, they used the discourse marker ‘like’ more in the function of giving approximate numbers or quantity compared to the participants with a lower level of education.
Bu çalışmanın amacı anadili Türkçe olan ve yaşları 33 ile 78 arasında değişen yetişkin konuşmacıların konuşmalarında ‘gibi’ sözcüğünün kullanım sıklığını ve ‘gibi’nin bir söylem belirleyicisi olarak işlevsel kullanımlarını konuşmacıların eğitim düzeylerine göre incelemektir. Bu amaçla, eğitim düzeyleri farklı (ilk-ortaokul mezunu/ lisans-lisansüstü mezunu) katılımcıların yer aldığı iki farklı grup oluşturulmuştur. Bu gruplar içerisinde cinsiyet dağılımı eşit olacak şekilde planlanmıştır. Çalışmada 28’i kadın, 28’i erkek olmak üzere toplam 56 katılımcı yer almıştır. Tüm katılımcılarla hazırlıklı ve hazırlıksız olmak üzere iki farklı konuşma durumunda yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiş ve bu görüşmeler kaydedilmiştir. Görüşmelerde her bir katılımcıdan en az 300 sözcükten oluşan konuşma verisi elde edilmiş ve bu veriler çevriyazıya dönüştürülmüştür. Araştırmanın sonunda, eğitim düzeyi yüksek katılımcıların hem hazırlıklı hem de hazırlıksız konuşma durumlarında ‘gibi’ sözcüğünü eğitim düzeyi daha düşük olan katılımcılara kıyasla daha sıklıkla kullandıkları gözlemlenmiştir. ‘Gibi’ sözcüğünün bir söylem belirleyici olarak işlevlerine ilişkin yapılan incelemelerde ise, ‘gibi’ söylem belirleyicisinin konuşma esnasında önceden verilen eski veya tekrarlanan bilgiye vurgu yapma; yaklaşık bir sayı veya miktar belirtme, açıklama yapma/örnekleme veya açıklama/örnek isteme; konuşmacının kendisine veya üçüncü şahıslara ait duygu ve düşünceleri aktarma; şüphe, belirsizlik veya kararsızlık belirtme; planlama esnasında sorun yaşanan durumlarda boşluk doldurma ve konuşmacı ile dinleyici arasında paylaşılan ortak bilgiye işaret etme olmak üzere yedi farklı işlevi yerine getirmek için kullanıldığı gözlemlenmiştir. Eğitim düzeyi yüksek katılımcıların ‘gibi’ söylem belirleyicisini hazırlıklı konuşma durumunda açıklama yapma/ örnekleme veya açıklama/örnek isteme işlevinde, hazırlıksız konuşma durumunda ise yaklaşık bir sayı veya miktar belirtme işlevinde eğitim düzeyi daha düşük olan katılımcılara kıyasla istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha fazla miktarda kullandıkları görülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Submission Date | July 1, 2020 |
Acceptance Date | February 20, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.