In the antecedent chapter of the article, the structural parts of the theatre’s ability to create illusion are taken into consideration. These parts differ from each other as the world of audience (daily life) and the world of theatre (heterocosmos). In this manner, the boundaries of the two different worlds and the relationship between them, which took place in the phenomenon of theatre starting from its origins in Ancient Greece and continuing until the mid-twentieth century, is opened to discussion in structural and cultural dimensions. The main idea is that, through illusion, in Ancient Greece, two different worlds, which were naturally separated, could organically preserve their vitality as each other's support point. This motion, which shaped the origins of theatre in Ancient Greece, inevitably enters a process of adaptation from the moment it is preternaturally incorporated into Western culture with the Renaissance. As to the following chapter of the article, the connection between the social dissolutions that emerged in daily life with modernism and the world of theater is measured. In this direction, the stage works of Bertolt Brecht and Samuel Beckett in order to harmonize two different worlds with each other are examined, with an emphasis on the way they deal with the phenomenon of theater and its capacity to create illusion.
Makalenin öncül bölümünde, tiyatronun illüzyon yaratma ehliyetinin yapı parçaları irdelenir. Söz konusu parçalar izleyici dünyası (gündelik hayat) ve tiyatro dünyası (heterocosmos) olarak birbirinden ayrışır. Bu minvalde, Antik Yunan’daki kökenlerinden başlayıp, yirminci yüzyıl ortalarına dek süregelen tiyatro olgusunda yer alan iki farklı dünyanın sınırları ve aralarındaki ilişki yapısal ve kültürel boyutta tartışmaya açılır. Temel düşünce, Antik Yunan’da illüzyon vasıtasıyla, doğallıkla ayrışan iki farklı dünyanın, birbirlerinin destek noktası olarak canlılıklarını organik bir şekilde koruyabildikleri yönündedir. Antik Yunan’da tiyatronun kökenlerini şekillendiren bu devinim, Rönesans ile birlikte Batı kültürünün içine yapay bir yolla dâhil olduğu andan itibaren kaçınılmaz olarak bir uyum sağlama sürecinin içine girer. Makalenin ardıl bölümünde ise, modernizm ile birlikte gündelik hayatta ortaya çıkan toplumsal çözülmelerin tiyatro dünyası ile bağlantısı ölçümlenir. Bu doğrultuda Bertolt Brecht ve Samuel Beckett’in tiyatro olgusunu ve onu illüzyon yaratma ehliyetini ele alış biçimleri üzerinde durularak, iki farklı dünyanın birbirleri ile uyumunu sağlayabilmek adına gerçekleştirdikleri sahne çalışmaları incelenir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Submission Date | July 13, 2021 |
Acceptance Date | March 9, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.