In the period that the sense of wonder man felt towards nature and the universe had not yet been overcome, nature philosophers sought answers to some questions through simple observations of these feelings. These questions can be answered based on the “arkhe” as they say. Parmenides, who speculated on an ontology on the idea of “being”, and Heraclitus on the basis of “becoming” appear before us. Heraclitus, who examines change and movement in the ratio of the importance, attributes to becoming, reveals the obstacles to knowledge. For Parmenides, if the being is real and genuine, change and movement should be excluded. The philosophical view that can be seen as an attempt to bring together the thought of Parmenides on the basis of “being” and the thought of Heraclitus on “being” belongs to the Sophists. Adventure of knowledge that started with nature expands to human beings and transforms within itself.
İnsanın doğa ve evrene karşı hissettiği hayret duygusunun henüz aşılamadığı dönemde, Doğa Filozofları bu duygularını yalın gözlemler üzerinden bazı sorulara cevap aramışlardır. Onların söylemiyle “arkhe”den hareketle bu sorulara cevap verilebilir. Bu noktada “varlık” düşüncesi temelinde bir ontoloji geliştiren Parmenides ve “oluş” düşüncesi temelinde Herakleitos karşımıza çıkar. Oluşa atfettiği önem oranında değişimi ve hareketi irdeleyen Herakleitos, bilgi önündeki engelleri ortaya koyar. Diğer taraftan Parmenides’e göre varlık gerçek ve hakiki ise değişim ve hareket dışlanmalıdır. Parmenides’in “varlık” temelindeki düşüncesiyle, Herakleitos’un “oluş” temelindeki düşüncesini bir araya getirme girişimi olarak görülebilen felsefi görüş Sofistler’e aittir. Bilgi serüveninin doğa ile başlayan ya da başlatılan süreci insana yönelerek kendi içerisinde dönüşür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 11 Sayı: 21 |