Devletin ideolojik aygıtlarından biri olan okul ve onun bir uzantısı sayılabilecek olan sınav konusu günümüzde büyük bir öneme sahiptir. İktidar sınav yoluyla bireyleri ileride yaşamak istedikleri hayat konusunda kendi istediği şekilde şekillendirmekte ve yönlendirmektedir. Sınav iktidar tarafından bırakılan boşluğa öğrencinin kendini koymaya çalışarak doğru seçenek olduğunu kanıtlama çabasıdır. Yaşamdaki her şey gibi okullar, sınavlar hepsi iktidarın elindedir ve ideolojiktir. Türkiye'deki sınavlar konusuna gelirsek, kendi hegemonyasını kuran yeni ideolojik anlayış egemenliğini her alana yaymaya çalışmaktadır ve eğitim de bunlardan birisidir. Son yıllarda sınavlar konusunda yaşanan tartışmaların ve şaibelerin temelinde de ideolojik egemenliği sağlama çalışması yatmaktadır. Sınav ve iktidar ilişkisi bu anlamda şimdiye kadar derinlemesine düşünülmemiş ve incelenmemiş olsa da eğitimden ve okuldan ayrı düşünülemeyeceği için sınav, iktidarın ideolojik aygıtları içinde bulunan yan unsurlardan birisidir. Ancak bu yan unsurun önemi Türkiye açısından büyük önem arz etmektedir. Çünkü sınav hegemonyanın sağlanmasında önemli bir yer tutar. Gramsci'nin eserlerinde hegemonya, egemen sınıfın boyun eğenlerin rızasıyla gücü kazanması olarak ele alınmıştır. Zoraki bir yönetim olmayan hegemonya daha çok burjuvazinin değerlerine göre işleyen kültürel ve ideolojik bir yöntem olarak anlaşılır. Hegemonya kavramı, siyaset bilimi literatüründe Gramsci’ye atfedilen ve siyasal olgunun, sadece devlet katında değil, tüm toplumsal ilişkileri kapsayıcı bir şekilde var olduğunu ifade eden bir kavramdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Mart 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2 Sayı: 4 |