I have never found any semantic or syntactic challenges that would make the practice of philosophy in Turkish completely impossible. Nevertheless, I think we have stumbled upon a highly difficult issue that could potentially be more hazardous than the aforementioned ones, demanding immediate attention and precaution: the problem of translation. Among other issues, the key issue is the following: the practice of philosophy in Turkish will remain incomplete as long as translated materials include mistakes and deficiencies. If these errors are left unaddressed, many readers will struggle to understand the author's intended ideas. After all, the incorrect translation of the term will lead to an inaccurate presentation of the thought, which will in turn cause (i) people to believe that the author of the original material is defending a viewpoint even when he is not actually defending that viewpoint or even when he is actually defending quite the contrary view, (ii) misinformation will spread and become more prevalent, and (iii) the use of this misinformation will grow out of proportion. The term "Intentionality" (Tur. “Yönelimsellik”), a key concept in philosophy of mind, will be the main focus of this work. Unfortunately, it has often been inaccurately translated, causing dramatically serious consequences for Turkish readers of this literature. I will first explain the theoretical and historical background before discussing why the term should be translated into Turkish as "yönelimsellik" rather than "niyetlilik" or “içlemsellik”. Afterwards, I will examine select passages from the translated materials and exhibit the various unfortunate consequences of translation, especially in the case of using “niyetlilik” instead of “yönelimsellik”. In the final section, after summarizing some of the important issues about the translation of the term “Intentionality”, I will briefly touch on potential dangers on the horizon when the issues are left unattended
Intentionality Intentional in-existence Intentionality (of actions) Intensionality Consciousness
Felsefe yapmanın önündeki birtakım dilsel zorluklardan bahsedilebilir; kimi sorunlar söz-dizim kaynaklı olabilir; kimi ise semantik kaynaklı olabilir. Bir felsefeci olarak Türkçe dilinde ne sentaktik açıdan ne de semantik açıdan felsefe yapmayı imkânsız hale getirecek bir mesele göremiyorum; fakat bahsi geçen sorunlardan potansiyel olarak daha tehlikeli olabilecek ve acil bir ilgi ve önlem gerektiren oldukça tehlikeli bir sorun ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum: çeviri sorunu. Elbette, bu sorun ilgili birkaç başlık altında değerlendirilebilir; çeviriye gerekli olan ehemmiyetin verilmemesi, çevirmenlerin uzmanlık alanı dışındaki metinleri çevirmesi, uzman görüşün alınmaması, vs. Yine de ana meseleyi asla unutmamak çok önemlidir: çevirilerdeki hatalar ve eksiklikler devam ettiği sürece Türkçe felsefe yapmak için gerekli olan düşün altyapısı hep eksik kalacaktır. Dahası, bu hatalar düzeltilmezse, farklı disiplinlerden gelen okuyucular veya yeterli altyapıya sahip olmayan aynı disiplinden gelen okuyucular yazarın gerçek fikirlerini anlamakta zorlanacaklardır. Bir terimin yanlış çevirisi düşüncenin yanlış bir sunumuna yol açacaktır, bu da (i) insanların orijinal eserin yazarının, yazar o görüşü savunmasa veya hatta aksi görüşü savunsa da belirli bir bakış açısını savunduğuna inanmalarına, (ii) yanlış enformasyonun tedavüle girmesine ve yaygınlaşmasına ve (iii) bu yanlış enformasyonun kullanımının engellenemeyecek bir şekilde büyümesine neden olacaktır. “Intentionality” terimi (T. “Yönelimsellik”), zihin felsefesinin önemli bir kavramıdır ve bu çalışmanın da odak noktası olacaktır. Maalesef, bu terim birçok defa yanlış bir şekilde çevrilmiştir; bu literatürün Türkçe okuyucuları üzerinde de dramatik sonuçlara neden olmuştur. Bu çalışmada, neden bu terimin Türkçeye “niyetlilik” veya “içlemsellik” terimleriyle değil de “yönelimsellik” terimi ile çevrilmesi gerektiğini açıklamadan önce bu terimin arka-planındaki bazı teorik ve tarihsel ayrıntılara değineceğim. Daha sonra, birkaç örnek çeviri pasajını inceleyerek, özellikle “yönelimsellik” değil de “niyetlilik” terimi tercih edildiği zaman ortaya çıkan bazı çeviri hatalarının talihsiz sonuçlarını göstermeye çalışacağım. Son bölümde ise, “Intentionality” teriminin çevirisi ile ilgili olan bazı önemli noktaları özetledikten sonra, kısaca bu sorunlar çözülmediği sürece ufukta bizi bekleyen potansiyel tehlikelere değineceğim.
Yönelimsellik Yönelimsel iç-Varlık Niyetlilik İçlemsellik Bilinç
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 13 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 13 Sayı: 25 |