Literatürde göç deneyimi ve bunun etkileri bağımlılık açısından risk olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada madde kullanımı olan Suriyeli göçmenlerin madde kullanım süreçleri ve bununla ilgili risk faktörlerinin anlaşılması suretiyle göç ve bağımlılık ilişkisine dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda öncelikle göç ve bağımlılık ilişkisine dair literatür incelenmiş, ardından saha çalışması gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji kullanılmış, amaçlı örneklem metodu ile belirlenen, Bursa’da yaşayan 4 madde kullanıcısı bireyle görüşme gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunun tamamı erkektir ve yaşanan iç savaşla ilgili travmatik anıları (aile üyelerinin ölümü, cezaevine girme, kuşatma altında kalma, patlamaya tanıklık etme vb.) bulunmaktadır. Bulgulara göre, madde kullanımında ön plana çıkan risk faktörleri merak, arkadaş etkisi, yakınlarında kullanıcıların olması, gelecek kaygısı ve ailevi problemlerdir. Madde kullanımının sonucu olarak sağlık problemleri, adlî problemler, ailevi problemler, öfke kontrol problemleri ve ekonomik problemler yaşandığı; özellikle sosyal destek kaynaklarının yeterli olmadığı görülmüştür. Tedavi olma motivasyonları olmakla birlikte dil problemi, sınır dışı edilme korkusu, tedavi hakkında bilgisizlik gibi nedenlerle tedavi süreçlerinin ilerleyemediği görülmüştür. Bulgulara dayalı olarak göçmenlere yönelik sosyal destek programlarının oluşturulması, tedavi süreçleri hakkında bilgilendirilmeleri ve tedaviye erişimlerinin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik çalışmalar yapılması önerilmektedir.
Uluslararası Doktorlar Derneği (AID) Bursa Şubesi
In the literature, the experience of migration and its effects are considered as a risk in terms of addiction. This study aims to determine the substance use processes of Syrian immigrants and related risk factors, and to draw attention to the relationship between migration and addiction. In this context, first of all, the literature on the relationship between migration and addiction was examined, and then a field study was carried out. In the research, phenomenology, one of the qualitative research designs, was used and interviews were conducted with 4 substance users living in Bursa, who were selected by purposive sampling method. The study group is male and they have traumatic memories (such as the death of family members, imprisonment, being under siege, witnessing explosions, etc.) related to the civil war. According to the findings, the factors that encourage substance use are curiosity, influence of friends, the presence of substance users among relatives, anxiety about future and family problems. It has been observed that health problems, legal problems, family problems, anger control problems and financial problems are experienced as a result of substance use and social support resources are not sufficient, especially in this regard. Although they had the motivation to be treated, it was observed that they could not continue the treatment processes due to the language barrier, fear of deportation, and lack of information about treatment. Based on the findings, it is recommended to establish social assistance programs for immigrants, inform them about the treatment processes, and carry out studies to remove the barriers to their access to treatment.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Orjinal Makale |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2022 |
Submission Date | April 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |