In
this study, a detailed analysis was made about the administrative structure,
territorial regime and production relations of the Ottoman Empire in the 19th
century in the process of semi-colonization and peripheralization. It is
desired to shed light on the urban texture of this period, which is becoming
clear as a result of this given situation. In this period, the Ottoman Empire
was under the political and economic domination of Western capitalist
countries. In this process, important reforms took place in military,
administrative and social fields. The state administration wanted to be
restructured in an institutional sense. New regulations were implemented in the
legal field. The empire economy began to change as a result of internal
developments and external influence. In this study, Ottoman urban formation in
the political and economic cyclical
conditions of the period, especially in the context of the separating
elements of the capital accumulation situation, has been examined. It has been
tried to clarify how all these developments are influencing/transforming urban
construction. Local organization, class structure, municipal services and urban
components of the city are described in the light of the accessed data. In the
preparation of this work, it was benefited from the periodical publications and
electronic publications. The final result of the work is that the urban
development and municipal services with limited infrastructure investments are
concentrated in several port cities of the Ottoman Empire such as Istanbul and
Izmir. In Istanbul, the most developed city of the empire, it is observed that
a class differentiation not only in terms of ethnicity but also in the context
of income. It is understood that other Ottoman cities are predominantly rural.
The Ottoman Empire Semi-Colonial and Peripheralization Process Urban Formation Class Structure Urban Functions
Bu çalışmada,
yarı-sömürgeleşme ve çevreleşme sürecinde Osmanlı İmparatorluğu’nun 19.
yüzyıldaki yönetsel yapısı, toprak rejimi ve üretim ilişkileri hakkında
ayrıntılı bir çözümleme yapılmıştır. Bu verili durumun bir sonucu olarak
belirginlik kazanan söz konusu dönemin kent dokusuna ışık tutulmak istenmiştir.
Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu, Batılı kapitalist ülkelerin politik ve
ekonomik tahakkümü altında bulunmaktaydı. Bu süreçte askeri, idari ve sosyal
alanlarda önemli reformlar gerçekleştirildi. Devlet yönetimi, kurumsal anlamda
yeniden yapılandırılmak istendi. Hukuksal alanda yeni düzenlemeler hayata
geçirildi. İmparatorluk ekonomisi de içteki gelişmelere bağlı olarak ve dış
tahakkümün de etkisiyle değişip dönüşmeye başladı. Bu çalışmada, dönemin politik
ve ekonomik konjonktürel koşullarında özellikle sermaye birikim durumunun
ayırıcı unsurları bağlamında Osmanlı kent formasyonu incelenmiştir. Tüm bu
gelişmelerin kentsel yapıyı nasıl ve ne yönde etkilediği/dönüştürdüğü konusuna
açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Erişilen veriler ışığında kentsel alandaki
yerel örgütlenme, sınıfsal yapı, beledi hizmetler ve kent bileşenleri
betimlenmiştir. Çalışmanın hazırlanmasında söz konusu dönemi konu alan matbu
kaynaklardan ve elektronik ortamdaki süreli yayınlardan yararlanılmıştır.
Çalışmanın ulaştığı nihai sonuç ise sınırlı altyapı yatırımlarıyla kentsel
gelişmenin ve beledi hizmetlerin İmparatorluğun İstanbul, İzmir gibi birkaç
liman kentinde yoğunlaştığı yönündedir. İmparatorluğun en gelişmiş kenti olan
İstanbul’da sadece etnik açıdan değil gelir bağlamında da sınıfsal bir
farklılaşmanın belirginlik kazandığı görülmektedir. Diğer Osmanlı kentlerinin
ise ağırlıklı olarak kırsal nitelikli bir görünüm içinde olduğu
anlaşılmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu Yarı-Sömürgeleşme ve Çevreleşme Süreci Kentsel Formasyon Sınıfsal Yapı Kent İşlevleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |