İnsan;
davranışlarını, alışkanlıklarını, hayatı anlama ve kendini anlatma
biçimini yaşadığı konuta doğrudan yansıtmaktadır. Geleneksel konutlarda da
mekânların biçimlenmesine yardımcı olan en önemli etkenlerden biri kültürdür.
Kullanıcıya özgü yaşamın etkileri konutların şekillenmesinde kendini
göstermekte, kültürel farklılıklara bağlı olarak farklı mekânsal
organizasyonlar ve konut şemaları görülmektedir. Bu bağlamda, geleneksel konut
yerleşimlerinin şekillenmesine yardımcı olan etkenleri belirlemek, yeni tasarımlarda veri olarak kullanmak; fiziksel, sosyal ve kültürel
sürdürülebilirliğin sağlanması açısından da önemlidir. Konut tasarımında ilk
adımlardan biri; mekânların “genel” mekândan
“özel” mekâna geçişte “mekânsal
kademelenme” düzeyini belirlemektir. Mekanların birbiriyle ilişkisini anlamakta
önemli bir kriter olan mekânsal kademelenme, bu yönüyle konut tasarımının arka
planındaki kültürel kimlik hakkında bilgi sahibi olmaya da olanak
sağlamaktadır. Bu çalışmada; kültürel farklılığın mekânsal biçimlenme üzerinde
yarattığı etkinin önemi vurgulanarak,
Doğu Karadeniz Bölgesinde yakın komşuluk içinde yaşayan üç kültüre (Laz,
Hemşin ve Gürcü) ait geleneksel konutlar, mekânsal kademelenme kriterleri
üzerinden okunmuştur.
Çalışmada mekânlar; aşağıda belirtilen katsayılar
yardımıyla genel mekândan özel mekâna sıralanmıştır:
1. Geçilebilirlik katsayısını elde etmek üzere, mekânın özellikleri;
yani mekânın sistem içerisindeki yeri, mekânın yoğunluğu, mekânın kullanım
sıklığı,
2. Psiko-sosyal katsayıyı elde etmek üzere, mekânın görevleri; yani
mahremiyet, güvenlik, kimlik ve zaman olarak ele alınmıştır.
Bu iki katsayı yardımıyla mekânların genel mekândan özel mekâna
doğru sıralanmasına olanak sağlayan “Mekânsal kademelenme katsayısı” elde
edilmiştir.
Araştırma kapsamında toplam 30 geleneksel konut ele
alınmış, üç kültürde de ortak olan
mekânlardan “mutfak, oturma odası, giriş
ve misafir odası" mekânsal
kademelenme katsayılarına göre sıralanarak ortaya çıkan sonuç, konut
kullanıcılarının yöreye özgü yaşama kültürü ile ilişkisi yönünden
değerlendirilmiştir. Çalışmada; yüz yüze
görüşme, yerinde gözlem ve mekân dizimi yöntemleri kullanılarak bulgulara
ulaşılmıştır.
Aynı bölgede bir arada yaşayan üç farklı kültürün
şekillendirdiği ve yaşadığı mekânlar üzerine gerçekleştirilen bu
çalışmada; yaşama kültürünün konut mekânlarının
biçimlenmesinde benzerlikler ve farklılıklar oluşturduğu ortaya konulmuştur.
Kültür ve Çevre Mekânsal Kademelenme Mekân Dizimi Geleneksel Mimarlık Doğu Karadeniz Bölgesi
Human beings directly reflect
their attitudes, habits, self-expressions, and their way of perceiving life to
their houses. For vernacular housing, as well, one of the major factors that
influence spatial configuration is culture. The impact of user-specific
lifestyles reveals itself through the formation of housing. Different spatial
organizations and housing schemes depend on cultural differences. In this
context, determining the factors that help shape vernacular housing that can be
used as paradigms for new designs is essential in terms of physical, social and
cultural sustainability. One of the first steps in designing a house is to
determine where its spaces fall on the spatial hierarchy scale from “public” to
“private”. Spatial hierarchy, which is a crucial criterion for comprehending
the interrelation between spaces, also provides understanding of cultural
identity. In this paper, the impact of cultural difference on spatial
configuration is emphasized and vernacular housing in three different cultures
(Laz, Hemşin and Gürcü) in close proximity to the Eastern Black Sea region are
evaluated using the criteria of spatial hierarchy.
The criteria that help us rank
the spaces from public to private are as follows;
1. In order to obtain the
accessibility coefficient, the properties of the space; that is, its position
within the system, its density, and its frequency of use are taken into
consideration.
2. In order to obtain the
psycho-social coefficient, the roles of the space; that is, its privacy,
security, identity, and time are taken into consideration.
With the help of these two coefficients, the “spatial hierarchy
coefficient”, which enables the ranking of spaces from public to private, is
obtained.
Within the scope of the research,
thirty houses were studied. The spaces designated as “kitchen, sitting room,
entrance, and guest room”, which were common in all three cultures were ranked
according to their spatial hierarchy coefficients. The results were evaluated
in terms of user relationships with their cultures. In this research, space
syntax, observation, and face-to-face interview methods were used to reach the
findings.
In this study, conducted on the
spaces formed and inhabited by people of three different cultures located in
the same region, it was determined that the cultures produced both similarities
and differences in the spatial configuration of their houses.
Culture and Environment Spatial Hierarchy Vernacular Houses Eastern Black Sea Region Turkey
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 7 Sayı: 18 |