1970’lerden itibaren ortaya çıkan yerelleşme bağlamında metropollerdeki yerel yönetim yapısının nasıl olması gerektiği önemli bir tartışma alanı haline gelmiştir. İlk yıllarda, tercihen çok aktörlü/parçalı bir yerel yönetim kademelenmesi öne çıkarken; kısa süre içerisinde yönetişimin bu temel anlayışı yerini tek ya da iki kademeli daha büyük ölçekli yerel yönetim yapısı ortaya koymayı amaçlayan yerel yönetimleri birleştirme/bütünleştirme anlayışına bırakmıştır. Türkiye de 1980’lerin başında ortaya koyduğu ilk büyükşehir belediye kanunundan itibaren tercihini yerel yönetimlerin birleştirilmesi/bütünleştirilmesinden yana kullanmıştır. Aralık 2012 tarihinde kabul edilen 6360 sayılı kanun ile bir kez daha büyükşehirlerde konsolidasyon gerçekleştirilmiş ve büyükşehirlerde kırsal yerleşim alanları (köy), büyükşehir belediyelerinin yetki alanlarının il sınırına kadar genişletilmesiyle kentsel yerleşim alanlarına (mahalle daha sonra kırsal mahalle) dönüştürülmüştür. Bu makalede, Türkiye’de büyükşehirlerdeki kırsal yerleşim alanlarının kentsel alanlarla birleştirilmesi ve bu dönüşümün yarattığı sorunlar tartışılmaktadır. Özellikle kırsal mahallelerin tüzel kişiliklerini kaybetmesi, ekonomik stratejilerin değişmesi ve kamusal hizmetlere ulaşımın zorlaşması gibi sorunlar vurgulanmaktadır. Ayrıca, kırsal alanların tespiti meselesi ve bunun sağlıklı bir şekilde yapılması gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Bu süreçte kullanılan Mekânsal Adres Kayıt Sistemi'nin (MAKS) önemi belirtilirken, uluslararası düzeyde karşılaştırmaların yapılabilmesi için standart bir modelin kullanılmasının iç politika yapım sürecinde yetersiz kalabileceği vurgulanmaktadır. Bu nedenle her ülkenin kendi koşullarına uygun ek kriterler kullanması gerektiği ifade edilmektedir.
kamu politikası Yerel yönetim konsolidasyonu kırsal mahalle kırsal alan 6360 sayılı kanun
Since the 1970s, the issue of decentralization in urbanization has been a subject of debate, particularly in the context of local governance structures within metropolitan areas. Initially, there was a preference for a decentralized multi-actor approach. However, this evolved towards the consolidation and integration of local governments, aiming for larger-scale, single or two-tiered governance structures. Turkey followed this path, starting with its first metropolitan municipality law in the early 1980s. Law No. 6360 in December 2012 further implemented consolidation in Turkish metropolitan areas, transforming rural settlements into urban neighborhoods under the jurisdiction of metropolitan municipalities. This article delves into the merger of rural settlements with urban areas in Turkish metropolitan municipalities and the resulting challenges. It highlights issues such as the loss of legal identity for rural neighborhoods, shifts in economic strategies, and difficulties accessing public services. The article stresses the importance of accurately identifying rural areas and the need for a sound process in doing so. While recognizing the significance of the Spatial Address Registration System used during this transformation, it suggests that a one-size-fits-all international comparison model may be insufficient for domestic policy-making. Thus, it advocates for each country to establish tailored criteria based on its unique circumstances.
Local government consolidation rural neighborhood rural area Law No. 6360 public policy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kentleşme Politikaları, Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 18 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 11 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 15 Sayı: 41 |