Masumiyet karinesi ve onunla bağlantılı lekelenmeme hakkı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından düzenlenmiş ve olağanüstü hal durumunda dahi dokunulamayan bir temel haktır. Bu bağlamda özel hukuk yargılamasında masumiyet karinesinin ihlal edilmesi Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde yapılan başvuru sonucunda kural olarak bir yargılamanın yenilenmesi sebebi oluşturur. Bu nedenle bir tarafın suç işlediği yönünde itham içeren mirastan yoksunluk ve mirasçılıktan çıkarma sebeplerine ilişkin özel hukuk yargılamalarında bu hususun önemle göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Her ne kadar maddi hukuka ilişkin düzenlemelerde bu yönde açık veya örtülü bir düzenleme bulunmasa da yargılamanın yenilenmesine sebebiyet verebilecek bir temel hak ihlalinden kaçınmak için Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun yorum ilkesine koşut bir yorum benimsenmeli ve böylece temel hak ihlaline yol açması olası maddi hukuk koşulları ile temel hakların korunmasına ilişkin ilkeler arasında uyum sağlanmalıdır. Bununla birlikte, suç ithamında bulunulan ilgili kişi hayatını kaybetmişse, bu durumda özel hukuk mahkemesinin suçun işlenmesi hususunda karar vermesinde bir engel bulunmamaktadır. Ceza yargılamasında hüküm verilmesinin güçleştiği hallerde ise masumiyet karinesinin Anayasa’da düzenleniş tarzı dikkate alındığında özel hukuk mahkemesinin mahkûmiyet kararı aramasının isabetli olacağı ifade edilebilir.
Masumiyet Karinesi Lekelenmeme Hakkı Mirastan Yoksunluk Mirasçılıktan Çıkarma Temel Hakların Korunması
Presumption of innocence and the right not to be criminalized constitute fundamental rights enshrined in the Turkish Constitution and the European Convention on Human Rights. In principle, violating the presumption of innocence in private law proceedings constitutes a reason for a retrial as a result of a complaint filed before the Turkish Constitutional Court or the European Court of Human Rights. Therefore, this issue needs to be taken into consideration in proceedings regarding grounds for deprivation of inheritance and exclusion from inheritance that are comprised of an accusation of the party having committed a crime. Although no explicit or implicit provision exists in the regulations on substantive law in this regard, an interpretation in line with the Turkish Constitution and the European Convention on Human Rights should be adopted in order to avoid violating fundamental rights, as well as achieving harmony between the substantive legal conditions that may lead to a violation of fundamental rights and the principles governing the protection of fundamental rights. However, if a person who has been charged with an offence dies, no obstacle exists for the civil court to render a judgment. In cases where rendering a judgment in criminal proceedings would be difficult, having the civil court seek a conviction decision can be said to be appropriate considering how the presumption of innocence is regulated in the Turkish Constitution.
Presumption Of Innocence Right Not to be Criminalized Deprivation of İnheritance Disinheritance Protection of Fundamental Rights
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Environmental and Resources Law (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 7, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 82 Issue: 1 |