Renk, ışığın kuvvetine bağlı oluşan fiziksel bir olaydır. Buluğumuz ortamın; coğrafik konumuna, mevsimine ve hatta gün içindeki saatlerine göre değişiklik gösteren ışığın şiddeti, rengin oluşumunu da doğrudan etkileyerek renk ve tonları arasında farklılıklar oluşmasına neden olmaktadır. Renk dengesi kusursuz bir biçimde doğada kendiliğinden vardır. Bu denge; kendi içinde zaman zaman zıtlıklar barındırmasına rağmen, yan yana gelmesi imkansız gibi görünen iki farklı rengin bir araya gelmesi ile bizleri şaşırtarak kendi içindeki dengeyi kuruyor olması, bizim her defasında doğaya tekrar hayran kalmamızı sağlamaktadır. Doğal ışığın olmadığı zaman, kendisine benzer ışık kaynağı yaratmak kaygısı ile geliştirilen yapay ışık kaynakları, bizlere doğal ışığın olmadığı ortamlarda var olarak renkleri görebilmemizi ve doğru tonları ile algılamamızı sağlamaktadır. Renklerin algılanırken tonlarının değişken olmaması için doğadaki ışık rengine mümkün olduğu kadar yaklaşıyor olmak, var olan renk algımızı doğrudan etkilemektedir. Işığın aynı zamanda mekan algısı üzerinden doğrudan bir etkisi vardır. Nasıl ışığın varlığı rengi etkiliyorsa, mekanın doğru algılanması için ışık yine vazgeçilmez bir tasarım unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Doğada var olan ve mükemmel bir dengeye sahip "renk" kavramını, iç mekanlara alarak, yine kendi içinde dengeye sahip renkli hacimler elde edilebilmektedir. Bu çalışmada; renk-ışık kavramının iç mekanların algılanmasındaki etkileri, doğada kendiliğinden var olan renk örneklerinin analizlerinin yapılmasının ardından, iç mekanlarda nasıl uygulanabileceği konusunda örneklerle ilişkilendirilerek açıklanacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 5 |