A large portion of preserved works written in Kipchak Mameluke belong to religious works. Because, Mamelukes were an Islamic state and had many religious works translated from Arabic language. It is known, that except those Muslim Kipchaks who moved from Asia Minor and Central Asia to Egypt and Syria, there were semi-shamanist and shamanist Kipchaks in Dest-i Kipchak steppes that had no relation to Islamic culture and later they confessed Islam and were promoted to higher position. As the Kipchaks coming from Non-Muslim countries as slaves and as Emir and Sultans had not known any Arabic language enabled them to translate many of the religious works from Arabic into Kipchak in Mameluke territory. Neither Soviet Turkologists nor the turkologists of the Independent Turkic countries studied the mentioned religious works among the memorials of Mameluke Kipchaks. The article deals with the study of religious works written in Mameluke Kipchak and emphasizes their significances in respect to our national religion, language, history and culture. Also, peculiarities of these works are highlighted.
Memlük Kıpçak Türkçesiyle yazılmış, günümüze ulaşan eserlerin büyük bir kısmını dini eserler oluşturmaktadır. Zira Memlükler bir İslam devletiydi ve dini konularda birçok Arapçadan çeviri eser meydana getirmişlerdir. Mısır ve Suriye’ye Küçük Asya ve Orta Asya’dan giden müslüman Kıpçaklar dışında, Deşt-i Kıpçak bozkırlarında müslüman kültürüyle fazla temasta olmayan şamanist ve yarı şamanist Kıpçakların da olduğu ve daha sonra bunların müslüman olup önemli mevkilere yükseldikleri bilinmektedir. Gayrimüslim ülkelerden köle olarak gelen Kıpçakların ve onlardan olan emir ve sultanların Arapça bilmemeleri Memlük topraklarında Arapçadan çok sayıda dini eserin Kıpçak Türkçesine çevrilmesine vesile olmuştur. İster Sovyetler birliği Türkolojisinde, ister sonradan bağımsızlığını kazanan Türk ülkelerinde bu dini eserlerin, incelenmesi bir tarafa, Memlük Kıpçaklarından kalma dil yadigarları arasında adı bile geçmemektedir. Bu eserlerde dikkati çeken özelliklerden biri yazılış tarihi ve dil özellikleridir. Eserlerin büyük çoğunluğu Memlükler devletinin son dönemlerinde, yani XV. yüzyıldan sonra kaleme alınmış olması Oğuzcanın etkisi çokça görülmesine sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla Memlük sahası edebi yazı dilinin son dönemleri hakkında bilgileri içeren bu eserlerin, Türk dili tarihinin belli bir dönemini incelemekte değer biçilmez birer kaynak olacağı şüphesizdir. Makalede Memlük Kıpçak Türkçesiyle yazılmış dini eserlerle ilgili temel bilgiler verilmekle birlikte, onların milletimizin dili, dini, tarihi ve kültürü açısından ne kadar çok önem arz ettiğine değinilmiştir. Ayrıca bu eserlerin özellikleri üzerinde de durulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 3 Sayı: 2 |