Logic is one of the most important mechanisms which makes human beings susceptible to the errors. Logic can be defined as an internal device that leads to mental activity in order to distinguish right from wrong and to correct mistakes. Translator translates items with his own thoughts in his mind and builds them logically again. He uses many characteristic features of language and knowledge capital depending on the main idea of the source text. In this process, it should be noted if the translator understands the source text in line with real purpose or not. The text which is composed by author to understand the thinking of the reader and to make his views the most accessible form is translated considering the same issues by translator. Translator performing mental activities between different disciplines and cultures in a certain intellectual level must reach to an ideal level of impartiality to achieve a successful performance constantly increasing during the translation work. What is meant by the ideal impartiality is the fact that the individuals can’t be completely impartial in their ideas. The tendency toward partiality, a natural state of the human mind, increases its importance in translation work. In this study, a document review method including analysis of written materials was used in order to obtain the data supporting the case studied. With this work, it will be tried to bring into question that the complete impartiality in translation is possible or not and the ideal degree of impartiality in translation can be realized with a number of mental activities as reasoning and intuition.
İnsanoğlunu hatalara karşı duyarlı kılacak en önemli mekanizmaların başında mantık gelmektedir. Mantık, doğruyu yanlıştan ayırmak, hataları düzeltmek için akıl yürütme gibi bir takım zihinsel faaliyetlere yönelten bir iç mekanizma olarak tanımlanabilir. Çevirmen, aktaracağı öğeyi kendi belleğinde kendi düşünceleriyle ve mantık çerçevesinde yeniden inşa eder. Dilin birçok karakteristik özelliklerini ve kendi bilgi birikimini, kaynak metnin ana düşüncesinden sapmadan kullanır. Bu aşamada önemli olan konu, gerçek amaçları doğrultusunda kaynak metnin çevirmen tarafından anlaşılıp anlaşılmadığıdır. Hedef dil kitlesinin düşüncesini yakalamak ve yazarın görüşlerini en ulaşılabilir hale getirmek için ortaya konulan kaynak metnin çevirisi, çevirmen tarafından aynı konular dikkate alınarak gerçekleştirilir. Çeşitli disiplin ve kültürler arasında belirli bir bilgi seviyesiyle ve objektiflik içinde bilişsel faaliyetler sürdüren çevirmenin, çalışmalarında periyodik olarak yükselen bir başarı göstergesi yakalamak için ideal bir tarafsızlık derecesine ulaşması elzemdir. İdeal tarafsızlık sözünden maksat, kişilerin düşüncelerinde tamamen objektif olamayacağı gerçeğidir. İnsan zihninin doğal bir hali olan taraf tutma eğilimi, çeviri çalışmalarında ehemmiyetini korur. Bu çalışmada, araştırmaya konu edilen olgular hakkında destekleyici veriler elde etmek maksadıyla yazılı kaynakların analizini içeren doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Söz konusu çalışmayla, çeviride tamamen tarafsızlığın mümkün olup olmayacağı ve bu faaliyetin çevirideki makul seviyesinin, akıl yürütme ve sezgi gibi birtakım zihinsel faaliyetlerle gerçekleştirilebileceği olgusu tartışmaya açılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çeviribilim, Dil Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 5 Sayı: 4 |