According to common opinion, the story of Ashab-i-Kahf / Seven Sleepers that took place in the III (AC) has a significant place in the history of Islam and Christian culture. The story, which is called “kıssa” because of its place in the Qur'an in Islamic culture, has been accepted as “legend” in Christian culture and accepted that the sleepers are "saints". The fact that the story is not included in the Qur'an's narrative and that the story is transmitted through the oral culture in Syriac, Jewish and Christian cultures before Islam has led to the diversification of the story, the story has been visible in literature as well as in oral culture with this diversity. It is known that there is a relationship with Ashâb-ı Kehf / Seven Sleepers in the classical Turkish poetry in the works of Sufism in the works of telmih and teşbih. Ayfer Tunç's Cave Friends and Muzaffer İzgü's Seven Sleepers are remarkable in modern Turkish literature. On the other hand, in the modern Turkish novel, a remarkable diversity is noticed in the context of the Ashâb-ı Kehf theme. Presenting the existence of the story in the Turkish novel from the beginning of the story will be the subject of a more comprehensive study so the story of the story in the recent period novels will be investegated. Therefore, the review will be carried out in a number of subtitles, and in the conclusion part, it will be tried to determine differences with a general evaluation.
Yaygın kanıya göre MS. III. yüzyılda gerçekleştiğine inanılan Ashâb-ı Kehf/Yedi Uyurlar hikâyesi İslâm ve Hıristiyan kültürlerinde önemli bir yere sahiptir. İslâm kültüründe Kur’an-ı Kerim’de yer almış olması dolayısıyla “kıssa” olarak nitelendirilen hikâye, Hıristiyan kültüründe “efsane” olarak kabul edilmiş; mağarada uyuyan gençler ise “aziz” olarak nitelendirilmiştir. Hikâyenin Kur’an-ı Kerim’de yer alan anlatısında ayrıntılı bilgiye yer verilmeyişi ve hikâyenin İslâmiyet’ten evvel Süryanî, Yahudi ve Hıristiyan kültürlerinde sözlü kültür vasıtasıyla aktarılıyor oluşu hikâyenin çeşitlenmesine yol açmış; hikâye bu çeşitliliği ile sözlü kültürde var olduğu kadar edebiyatta da görünür olmuştur. Klasik Türk şiirinde tasavvufî eserlerde telmih ve teşbih sanatı dolayımında Ashâb-ı Kehf/Yedi Uyurlar ile ilişki kurulduğu bilinmektedir. Yenileşme dönemi Türk edebiyatında ise Ayfer Tunç’un Mağara Arkadaşları ve Muzaffer İzgü’nün Yedi Uyurlar öyküsü dikkat çekmektedir. Öte yandan son dönem modern Türk romanında da Ashâb-ı Kehf teması bağlamında dikkat çekici bir çeşitlilik fark edilmektedir. Hikâyenin başlangıcından bugüne Türk romanındaki varlığını ortaya koymak daha kapsamlı bir çalışmanın konusu olacağından, bu çalışmada son dönem romanlarında hikâyenin ele alınışı ve yazarların roman tekniği bakımından hikâyeyi ele alma ve dönüştürme biçimleri tespit edilmeye çalışılacaktır. Romanların Ashâb-ı Kehf/Yedi Uyurlar’ın ele alınış biçimlerine bakıldığında farklı tekniklerin kullanılmış olduğu görülmektedir. Bu sebeple inceleme birkaç alt başlıkta yapılacak, sonuç bölümünde ise genel bir değerlendirilmeyle farklılıklar tespit edilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 4 |