Geçmişten günümüze kadar gelen süreçte bireyler, bir şekilde tanınır ve şöhret olmanın yollarını aramışlardır. Dünya da ve ülkemizde yaşanan ekonomik ve teknolojik gelişmeler ve beraberinde küreselleşme olgusu toplumsal yapıyı değiştirmiştir. Kitle iletişim araçlarının gelişimi bireylerin tanınır olmasını sağlamış ve şöhret olmayı olanaklı kılan yolları açmıştır. Özellikle televizyonun özel kanallarla birlikte nicel olarak çoğalmaları, yarışma programları, reality şovlar, diziler sıradan insanların şöhrete ulaşmalarına imkân tanımıştır. Zaman içerisinde de yeni iletişim teknolojilerinin ortaya çıkması ile birlikte şöhret kavramı dönüşüme uğrayarak, her teknoloji ile ortaya çıkan yeni şöhret biçimlerini içerecek şekilde genişlemiştir. Günümüzde giderek dijitalleşen dünyada, şöhretini sosyal medya aracılığıyla kazanan ve sosyal medya şöhret(influencers)’leri olarak bilinen yeni nesil şöhret türlerinin olağanüstü büyümesine şahit olmaktayız. Sosyal medya bir taraftan şöhret kültürü ile şekillenirken bir yandan da şöhret kültürüne şekil vermektedir. Bu bağlamda da çalışmada yeni medya çağının şöhret kültürünü değişikliğe uğrattığını, sıradan insanların ya da bazı meslek gruplarından tanınmayan bireylerin sosyal medyada yapmış oldukları paylaşımlarla belirli bir takipçi kitlesine ulaşıp mikro ölçekte şöhrete ulaşmalarının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, şöhret kavramının ortaya çıktığı dönem ve iletişim teknolojileri bağlamındaki ilişkisi ele alınarak sosyal medya şöhretleri içerisinde yer alan ve Instagram’da ün kazanan mikro şöhretler ele alınmıştır. Sıradan insanların ve meslek gruplarındaki tanınmayan bazı bireylerin yaptıkları paylaşımlarla şöhret olmalarını sağlayan sosyal medya uygulamaları, kişilerin tanınmasına, ün kazanmasına yol açarak şöhret olmalarına imkân tanımaktadır. Bu kişiler, çeşitli alanlarda yüksek oranda takipçi sayısına ulaşarak paylaşımları ile onları etkileyip, kanaat önderliği de yapmaktadırlar. Aynı zamanda da takipçileri ile etkileşimde bulunarak ve özel yaşamlarından kesitler paylaşarak takipçi sayılarını koruyup mikro şöhretlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar.
From the moment of existence of man there is a desire to be liked, to be known and to be famous. In the process from the past to the present, individuals are somehow recognized and sought ways to become fame. Economic and technological developments in the world and in our country and the phenomenon of globalization have changed the social structure. With the development of mass media, the ways that make it possible for individuals to be known and become famous have been opened. Especially the quantitative proliferation of television with private channels, competition programs, reality shows, TV series have enabled ordinary people to reach fame. Over time, the concept of fame has evolved to include new forms of fame emerging with every new technology. In the increasingly digital world today, we are witnessing the extraordinary growth of a new generation of fame type known as social media influencers, which have earned their reputation through social media. While social media is shaped by the culture of fame, it also shapes the culture of fame. In this context, it is aimed to examine that social media has changed the culture of fame and that ordinary people reach fame through social media. By considering the period in which the concept of fame emerged and its relation in the context of communication technologies, Instagram micro-reputations, which are among social media celebrities, have been examined. Social media applications that enable ordinary people to become famous allow people to be known and become famous by making them famous. These people reach a high number of followers in various fields and influence them with their posts and also become opinion leaders. At the same time, they try to maintain their follower numbers by interacting with their followers and sharing sections of their private lives.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2022 |
Submission Date | December 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |