Birey ve iktidar arasındaki ilişki ilk çağlardan beri birçok farklı disiplinin araştırdığı bir konu olmuştur. Birey-iktidar iletişimi teknolojinin gelişimiyle birlikte gözetim, hegemonya, diktatörlük, gönüllü kulluk ve rıza gibi kavramların odağında incelenmeye başlanmıştır. Günümüzde yaşanan koronavirüs sonrasında dijitalleşmenin artmasıyla bu kavramlar daha çok tartışılmaya başlanmıştır. Koronavirüs sonrası düzende birey ve iktidar arasındaki ilişkiyi dijitalleşme ve gözetim kavramlarından hareketle tartışan bu çalışma 2019 yılında başlayıp küresel bir salgına dönüşen koronavirüs sürecinde bireylerin dijital teknolojileri kullanımının artmasıyla artan gözetimin yaratacağı sonuçları irdelemeyi amaçlamaktadır. Bir derleme çalışma özelliği taşıyan makalede koronavirüs sürecinde artan dijitalleşme gözetimi nasıl etkiler, bireyler pandemi süreciyle gönüllü bir şekilde gözetime rıza gösterir mi, pandemi döneminde yaşanan sorunlar sadece sağlık sistemiyle mi sınırlıdır yoksa toplumsal yaşamın diğer alanlarını da etkiler mi gibi sorular gözetim ve dijitalleşme bağlamında derinlemesine tartışılmaktadır. Çalışmada, güvenliği temel gereksinimi olarak gören bireylerin risk toplumunda iktidarın artan gözetimine gönüllü bir şekilde rıza gösterdiği öne sürülmektedir. Bunun yanı sıra çalışmada koronavirüsün sadece sağlık açısından sonuçlar yaratmadığı siyasi ve toplumsal açıdan da önemli sorunlara yol açtığı iddiası üzerinde durulmaktadır.
Since ancient times the relationship between individuals and power has been a subject of research by many different disciplines. With the development of technology,
individual-power communication has begun to be examined at some conceptual foci such as surveillance, hegemony, voluntary servitude and consent. These concepts have started to be discussed more due to the increase in digitalization after the Coronavirus pandemia. Based on Michel Foucault’s analysis of power and surveillance, this study, which discusses the relationship between the individual and the power in the post-coronavirus layout, aims to examine the consequences of increased surveillance with the increase in the use of digital technologies by individuals in the Coronavirus process, which started in China in 2019 and turned into a global epidemic. As a literature review study, this article questions whether the increasing digitalization in the coronavirus process increases surveillance in general, whether individuals give voluntary consent to surveillance due to the pandemic process, whether the problems experienced during the pandemic period are limited only to the health system or also affect other areas of social life are discussed in-depth in the context of surveillance and digitalization. The study puts forward that the individuals in the risk society, who see security as their basic need, voluntarily give consent to the increased surveillance of the power. In addition, the study emphasizes that the coronavirus not only has health consequences but also gives way to important political and social consequences.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | December 9, 2021 |
Submission Date | October 28, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 6 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.