Bu makalede, 2012 yılı başında Türk eğitim sisteminde reform adı altında 8 yıllık zorunlu eğitim süresinin kısaltılarak dini okulların orta kısımlarının açılmasına yönelik olarak oluşturulması tasarlanan Eğitimde 4+4+4+ Fatih Projesi başlıklı yasa tasarısı tarihsel ve sosyo-politik, bilimsel veriler ışığında ele alınmıştır. Türk toplumunda bir hastalık haline gelen “ben yaptım oldu” düşüncesi, bilimin tüm savunularına karşı dimdik ayakta durmaktadır. Yürütmenin gücü ele geçirmesi ile birlikte sistemde neler yapabileceğinin görüntüsü olan bu uygulamalar, eğitim bilimleri gerçekleri açısından ele alınmış ve irdelenmiştir. Sonuç olarak eğitimde yapılması planlanan bu düzenlemelerin eğitimsel gereksinim ve gerçeklerden çok kişisel tercihlere dayalı olarak gerçekleştiği gözlemlenmiştir. Fatih projesi de, yasa tasarısının bir parçası olduğu için burada yer alması uygun görülmüştür
This article analyzes the new school reform bill, which is called 4+4+4 of schooling and the project of
Fatih that aims at intermitting 8 year compulsory education by dividing into 4+4 and contemplating to constitute the junior
high school of religious schools called (Prayer-Preaches High schools) in terms of historical, socio-political and scientific
facts. The habit of self-righteousness in Turkey is an ill that is very common in every aspect of different spheres of the daily
life. This implications relating to educational applications that based on the self-actualization of the ruling party and the
misusage of the limits and possibilities of power by ruling parties has been elicited in terms of educational sciences. It has
been observed that the new resolution of ruling party is not natural necessities of Turkish society but the initiatives of ruling
party’s members. The Fatih project has been elicited here as it is part of new resolution.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 26, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 11 Issue: 3 |