This study aims to put forward the relationship Mu‘tazila and Ḥanafism in Khorasan and Transoxiana between 3th-4th/9th-10th century. Muʿtazila and Transoxiana Ḥanafism are two separate theological schools belonging to the same sect in fiqh. It is difficult to talk about Khorasan regions close to Transoxiana and a population of Mu‘tazila in Transoxiana. Ḥanafism, who stayed away from the idea of i‘tizāl, was the most common sect in the region from the beginning. It seems that the events in Miḥna have increased the disagreements between the two theological schools, especially on the issue of Khalq al-Qurʼān. For this reason, after the middle of the 3th/9th century, the most important opponent for Transoxiana Ḥanafism was Mu‘tazila. The Transoxiana Ḥanafism always tried to be cautious against the idea of i‘tizāl. This stance against was not only in the area of Islamic theology. In 4th/10th century, the advanced level of Mu‘tazilī ʿIraqī Ḥanafism in Uṣūl al-Fiqh left Transoxiana Ḥanafism in the difficult situation. In this period, Abū al-Qāsim al-Ka‘bī (d. 319/931) stands out as the influential name of Mu‘tazila in the region. Ka‘bī lived in Balkh and Nasaf for a few years. His presence disturbed the dissident Ḥanafīs in the region. This discomfort clearly shows itself in Māturīdī, an important representative of the Ḥanafīs of the region.
Bu çalışma, 3.-4./9.-10. yüzyıllar arasında, Mu‘tezile ve Mâverâünnehir Hanefîliğinin Horasan ve Mâverâünnehir bölgesindeki ilişkilerini ortaya koymayı hedeflemektedir. Mu‘tezile ve Mâverâünnehir Hanefîliği, fıkıhta aynı mezhebe mensup iki ayrı kelâmî okuldur. Horasan’ın Mâverâünnehir’e yakın bölgeleri ile Mâverâünnehir’de Mu‘tezilî bir topluluğun varlığından bahsetmek zordur. İ‘tizâl düşüncesine uzak duran Hanefî anlayış ise başından beri bölgedeki en yaygın mezhep olmuştur. İki kelâmi okul arasındaki en eski farklılık iman tanımından kaynaklansa da, Mihne döneminde yaşananlar, özellikle halku’l-Kur’ân meselesi üzerinden iki kelâmi okul arasındaki görüş ayrılıklarını artırmış gözükmektedir. Bundan olsa gerektir, 3./9. yüzyılın ortasından sonra Mâverâünnehir Hanefîliği için en önemli fikri rakip Mu‘tezile olmuştur. Bu sebeple Mâverâünnehir Hanefîleri İ‘tizâl düşüncesine karşı her zaman tedbirli olmaya çalışmışlardır. Bu karşı duruş sadece kelâm sahasıyla sınırlı değildi. 4./10. yüzyıla gelindiğinde, batıdaki Mu‘tezilî Irak Hanefîliğinin fıkıh usûlünde ileri seviyeye gelmesi doğudaki İ‘tizâl karşıtı Mâverâünnehir Hanefîliğini zor durumda bırakmıştır. Bu dönemde Mu‘tezile’nin bölgedeki etkili ismi olarak Ebü’l-Kâsım el-Ka‘bî (öl. 319/931) öne çıkmaktadır. Ka‘bî, Belh ve Nesef’te birkaç yıl ikamet etmiştir. Onun bölgedeki varlığı karşıt görüşlü Hanefîleri rahatsız etmiştir. Bu rahatsızlık bölge Hanefîlerinin önemli bir temsilcisi olan Mâtürîdî’de kendisini açıkça belli etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 8 Issue: 1 |