The Presidency of Religious Affairs is one of the leading institutions providing services in the field of non-formal religious education in our country. The Directorate of Religious Affairs, which is responsible for enlightening society on religion, operates in a very wide area in the context of religious services. Religious services carried out by the Presidency of Religious Affairs are not only limited to mosques but also many religious and cultural studies are carried out outside the mosque. At the point of carrying out these activities, many officials such as muezzin, imam, Qur’ān course teachers, religious services specialists and preachers, undoubtedly carry out the works related to their own service areas. However, the profession of imamate comes to the fore more than the others at the point of presenting non-formal religious education activities to the public. This situation is probably due to the fact that those who perform the duty of imams are directly and widely intertwined with the public and have direct contact with them. Throughout history, the profession of imamate has been among the professions that people talk about the most. As a matter of fact, the education level of the people who carry out the profession of the imam, the salaries they receive, the duties and roles they fulfill in the society, and their social image and reputation are still discussed on various platforms from time to time. These discussed issues are actually issues that are evaluated within the scope of the concept of status. In this research, the profession of imamate; the status of the profession has been tried to be determined after it has been discussed with different dimensions such as its historical development, the conditions of being appointed to the profession, and its duties and responsibilities. This research aims to evaluate the profession of imamate, which is the most visible face of the Presidency of Religious Affairs in the field of non-formal religious education in our country, and the past and present status of this profession in terms of various criteria. In order to determine the status of a profession in a healthy way, studies with holistic approaches are needed. In this study, a holistic approach was preferred and the status of the imamate profession was examined not from a single perspective, but from many aspects such as social and institutional image, prestige, education level and economic situation. This is also the original side of this work. A case study, one of the qualitative research designs, was used in the research, and a literature review, one of the documentary scanning types, was used as the data collection technique. There is a strong relationship between the status of a profession and the quality of those who practice it. The status of the profession and the quality of those who carry out that profession mutually affect each other. This influence can be either positive or negative. Undoubtedly, although the status of the profession of the imam and the prestige of imams have changed periodically in the historical process, it can be said that this profession is defined as the profession of the prophet in Muslim societies and is generally respected profession. In our country, the field of duty of the imamate profession has expanded and diversified, especially in recent years, within the framework of the new service policy of the Presidency of Religious Affairs. In this context, there has been an increase in the visibility of imams in society and their roles. These increasing roles have brought along religious, social and cultural activities that contribute to society, and all of these have contributed to the rise of the profession's status by increasing its reputation. The imamate, which is the religious representative office, is a duty that has emerged for people to follow it. In this respect, the prestige, institutional and social image of the profession of imamate is an issue that should be sensitive not only to the Presidency of Religious Affairs but also to the whole society. Because negative examples about the image and reputation of imams can be transferred to religion by making generalizations. Therefore, for whatever reason, the abuse of religion, religious values and religious officials should never be allowed in any of the media tools.
Religious Education Non-formal Religious Education Presidency of Religious Affairs Imamate Profession Status
Ülkemizde yaygın din eğitimi alanında hizmet veren kurumların başında Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) gelmektedir. Toplumu din konusunda aydınlatmakla sorumlu olan DİB, din hizmetleri bağlamında oldukça geniş bir alanda faaliyette bulunmaktadır. Başkanlığın yürüttüğü din hizmetleri günümüzde sadece cami ile sınırlı olmayıp cami dışında da birçok dinî ve kültürel içerikli çalışmalar yapılmaktadır. Bu faaliyetlerin yürütülmesi noktasında müezzin kayyım, imam-hatip, Kur’an kursu öğreticisi, din hizmetleri uzmanı, vaiz gibi birçok görevli kuşkusuz kendi hizmet alanlarıyla ilgili çalışmaları yerine getirmektedirler. Bununla birlikte yaygın din eğitimi faaliyetlerinin halka sunulması noktasında imam-hatiplik mesleği diğerlerinden daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bu durum muhtemelen imam-hatiplik görevini icra edenlerin doğrudan ve yaygın şekilde halkla iç içe bulunup onlarla vasıtasız bir şekilde muhatap olmalarından kaynaklanmaktadır. Tarih boyunca imam-hatiplik mesleği, insanların en çok konuştukları meslekler arasında yer almıştır. Nitekim imamlık mesleğini yürüten kişilerin eğitim düzeyleri, aldıkları maaşlar, toplumda yerine getirdikleri görev ve roller, toplumsal imaj ve itibarları bugün de zaman zaman çeşitli platformlarda tartışılmaktadır. Tartışılan bu konular aslında statü kavramı kapsamında değerlendirilen hususlardır. Bu araştırmada imam-hatiplik mesleği; tarihsel gelişimi, mesleğe atanabilme şartları, görev ve sorumlulukları gibi farklı boyutlarıyla ele alındıktan sonra mesleğin statüsü tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışma ülkemizde yaygın din eğitimi alanında DİB’in en çok görünen yüzü olan imam-hatiplik mesleğini ve çeşitli kriterler açısından bu mesleğin statüsünü geçmişi ve bugünü ile değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bir mesleğin statüsünü sağlıklı bir biçimde tespit edebilmek için bütüncül yaklaşımlarla ortaya konulmuş çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmada bütüncül bir yaklaşım tercih edilerek imam-hatiplik mesleğinin statüsü tek bir açıdan değil toplumsal ve kurumsal imaj, saygınlık, eğitim düzeyi ve ekonomik durum gibi birçok açıdan incelenmiştir. Bu aynı zamanda çalışmanın özgün tarafıdır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması, veri toplama tekniği olarak ise belgesel tarama türlerinden literatür taraması kullanılmıştır. Bir mesleğin statüsü ve saygınlığı ile o mesleği yürütenlerin niteliği arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Mesleğin statüsü ile o mesleği yürütenlerin niteliği birbirini karşılıklı olarak etkilemektedir. Bu etkileme olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilmektedir. Kuşkusuz tarihsel süreç içerisinde imam-hatiplik mesleğinin statüsü ve bu görevi yürütenlerin saygınlığı dönemsel olarak değişiklik gösterse de Müslüman toplumlarda bu mesleğin “peygamber mesleği” olarak nitelendirildiği ve genellikle saygı duyulan bir meslek olduğu söylenebilir. Ülkemizde özellikle son dönemlerde DİB’in yeni hizmet politikası çerçevesinde imam-hatiplik mesleğinin görev alanı genişlemiş ve çeşitlenmiştir. Bu kapsamda imam-hatiplerin toplumdaki görünürlüğünde ve üstlendikleri rollerde bir artma meydana gelmiştir. Artan bu roller topluma katkı sağlayan dinî, sosyal ve kültürel içerikli faaliyetleri beraberinde getirmiş ve bütün bunlar mesleğin itibarını artırarak statüsünün yükselmesine katkıda bulunmuştur. Dini temsil makamı olan imam-hatiplik, insanların kendisine uyması için ihdas edilmiş bir görevdir. Bu bakımdan imam-hatiplik mesleğinin saygınlığı, kurumsal ve toplumsal imajı sadece DİB’in değil bütün toplumun hassasiyet göstermesi gereken bir konudur. Zira imam-hatiplerin imaj ve itibarı ile ilgili olumsuz örnekler, genelleme yapılarak dine transfer edilebilmektedir. Bundan dolayı her ne sebeple olursa olsun medya araçlarının hiçbir çeşidinde dinin, dinî değerlerin ve din görevlilerinin istismarına asla müsaade edilmemelidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 10 Issue: 1 |