Erken yaşta evlilikler, özellikle ataerkil ve geleneksel toplum yapıları içinde sıkça karşılaşılan bir sorun olup, küresel düzeyde yaygın bir problem olarak varlığını sürdürmektedir. Bu durum genellikle kız çocukları üzerinde odaklansa da, erken yaşta evliliklerin erkek çocukları da etkileyen bir toplumsal gerçeklik olduğu göz ardı edilmemelidir. Çünkü erken yaşta evlilikler hem kız hem de erkek çocuklarının sağlık, güvenlik ve eğitim gibi temel haklarının ihlal edilmesine böylece toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesine yol açmaktadır. Geleneksel ve ataerkil bir kültüre sahip olan Van’da erken yaşta evlilikler bu kültürel dinamiklerin ve toplumsal normların bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırma Van’da erken yaşta evlendirilen erkeklerin toplumsal normlar içinde nasıl konumlandıklarını, evlilik öncesi ve sonrası yaşadıkları bireysel deneyimleri –aile, eğitim, iş yaşamı, sosyal ilişkiler- derinlemesine anlamayı ve bu sorunun çözümüne katkı sunmayı amaçlamaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden derinlemesine görüşme tekniği ile Van’da erken yaşta evlendirilmiş 27 erkek ile görüşülmüştür. Araştırma bulguları, erken yaşta evliliklerin bireyler tarafından da içselleştirilip toplumsal bir kabule dönüştüğünü, erken yaşta evlendirilen erkeklerin evlilik deneyimlerinin sonraki yaşamlarını birçok yönleriyle olumsuz şekilde etkilediğini ancak kadınlardan farklı olarak dezavantajlı konumlarını, verili olan erkeklik rolleri nedeniyle avantaja dönüştürebildiklerini ve evlilik içerisinde erkekliği farklı biçimlerde yeniden inşa ettiklerini ortaya koymuştur.
Bu çalışma, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Etik Kurul Komisyonu’nun 18.10.2022 tarihli 09 numaralı toplantısında onaylanan etik kurul izni doğrultusunda, danışmanlığını Prof. Dr. İbrahim MAZMAN’ın yaptığı, Yasemin GEZER TUĞRUL’un “Erken Yaşta Evlendirilen Erkeklerin Evlilik Deneyimleri: Van İli Örneği” başlıklı doktora tezinden yararlanılarak oluşturulmuş olup 08-09 Şubat 2024 tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Vizyon Van Kongresinde sözlü bildiri olarak da sunulmuştur.
Early marriage is a common problem, especially in patriarchal and traditional societies, and remains a widespread problem at the global level. Although the focus is generally on girls, it should not be ignored that early marriage is a social reality that also affects boys. This is because early marriages violate the fundamental rights of both girls and boys to health, safety and education, thereby deepening gender inequality. In Van, which has a traditional and patriarchal culture, early marriage is a reflection of these cultural dynamics and social norms. This research aims to understand in depth how men who marry at an early age in Van are positioned within social norms, their individual experiences before and after marriage - family, education, work life, social relations - and to contribute to solving this problem. In-depth interviews, one of the qualitative research methods, were conducted with 27 early married men in Van. The results of the research show that early marriage is internalised by the individual and transformed into social acceptance, that the marriage experience of men who were married at an early age has a negative impact on their later lives in many ways, but that, unlike women, they can turn their disadvantaged position into an advantage because of their given masculine roles.
The data of this study were obtained in accordance with the ethics committee permission approved by Van Yüzüncü Yıl University Ethics Committee at its meeting number 09 dated 18.10.2022.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Family Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 17, 2024 |
Submission Date | May 15, 2024 |
Acceptance Date | July 8, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
This work licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Please click here to contact the publisher.