Beşinci yüzyılda yaşamış Romalı filozof Boethius, en iyi bilinen eseri Felsefenin Tesellisi’nde, ölüm cezasına çarptırılması ve hapsedilmesinin doğurduğu ıstıraptan felsefenin yardımıyla kurtulur. Bu yöntem, yirminci yüzyıl Arjantinli yazar Jorge Luis Borges’in "Tanrı’nın El Yazısı" adlı kısa öyküsünün kahramanı Tzinacán tarafından da yansıtılmaktadır. Bu makale, iki eser arasındaki bu temel benzerliği diğerleriyle birlikte ortaya koyar. İlk olarak, iki eser arasındaki kimi yüzeysel benzerlikleri gösterir. Bu çerçevede, makalenin amacı için tamamen güvenilir kabul edilen, her iki eserin anlatıcıları fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalan izole edilmiş mahkûmlardır. Her ikisi de, farklı iki dünyanın çarpışmasının itibardan düşmelerine neden olduğu tarihsel dönemlere aittir. Her biri bu iki sistemden eskisinin mensubu olarak önemli ve saygın konumlardayken yeni rejimin hışmına uğramışlardır. İkincisi ve daha önemlisi, yukarıda bahsedilen aralarındaki felsefi benzerliktir. İzah edilecek olursa, her iki anlatıcı da zindanlarından asla kaçış olamayacağının farkında olmakla birlikte, ruhsal olarak bu gerçeğe teslim olmazlar. Bunun yerine, özgür zihinlerini kullanarak, tüm evrenin ilahi bir ilkeyle yönetildiği düşüncesine ulaşırlar. Böylece evrenin hakikatini bir bütün olarak kavradıklarından, hapishanedeki bireysel yaşamları da kaygılanmaya değmez bir hale gelir. Bu kavrayış onların tesellisidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 4, 2020 |
Submission Date | November 2, 2020 |
Acceptance Date | November 20, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 4 Issue: 7 |
This work licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Please click here to contact the publisher.