Kültürel kimliklerin damga vurduğu bir çağın içerisindeyiz. Siyasal alan neredeyse tamamen kimlik politikalarının egemenliğine geçmiş görünüyor. Kültür ile ona ait kimliklerin insan etkinliklerinin en önemli unsuru hâline geldiği bu dönemde artık tüm talepler de kimlikler aracılığıyla sunuluyor. Kültürel kimlikler aidiyetlerle de yakın ilişki içerisinde ve bir topluluğa “ait olma” duygusunu destekliyor. Bununla birlikte görünür olmanın da fazlasıyla kıymetli olduğu bu çağda, bir aidiyet bağı ile kurulan kimliksel köprü kendisini bir takım semboller üzerinden ifade ediyor. Semboller (/sembolizm) artık, topluluğun ötekilere karşı varlığının bir ispatı biçiminde ortaya çıkıyor. Keza bu olgu, anayurttan herhangi bir sebeple göç etmiş kültürel toplulukları da kapsamaktadır. Nitekim bir yıl süren bir saha araştırmasına dayanan bu makalenin amacı da İngiltere’deki Alevi topluluğunun kimlik, aidiyet ve sembolizmler etrafında kurduğu bazı ilişkileri anlamlandırmak olacaktır.
“İngiltere’de Alevi Mekânları: Görünüyorum, Öyleyse Varım!” başlıklı bu makalemde herhangi bir kişi veya kurumla çıkar ortaklığında bulunmadığımı beyan ederim.
TÜBİTAK
1059B192000776
Bu saha çalışması, London Metropolitan University’nin davetiyle Ekim 2021 ile Ekim 2022 tarihleri arasında TÜBİTAK 2219 Doktora Sonrası Araştırma Bursu ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya desteklerinden dolayı TÜBİTAK’a ve ilgilerini esirgemeyen nazik personeline teşekkür ederim.
1059B192000776
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology of Religion, Sociology of Migration, Ethnicity and Multiculturalism, Sociology (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Project Number | 1059B192000776 |
Publication Date | July 17, 2024 |
Submission Date | April 4, 2024 |
Acceptance Date | May 10, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 14 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.