Within the scope of the Law on Intellectual and Artistic Works (FSEK), a work refers to all kinds of intellectual and artistic works of science and literature, music, fine arts or cinema works that bear the characteristics of their owner. However, in order to qualify as a work, the conditions for the existence of a certain intellectual creation process, to be formed with the characteristics of the owner of the work, to be perceptible by third parties and to be included in one of the work groups listed in the law must be met. Based on the legislation, doctrine and jurisprudence, at first glance, it doesn’t seem possible for sporting events, which are physical activities, to be considered as works within the scope of FSEK or to find protection within the scope of intellectual property rights. This is because sporting activities do not completely fulfill the conditions for being a work. However, today, considering the media value, interaction rate and economic value of these performances, a detailed evaluation is essential. In this context, in our study, firstly, the concept of work and the nature of the work of sports competitions within the scope of intellectual and artistic works; whether athletes can then qualify as performing artists within the scope of related rights (neighborhood rights), the rights of phonogram producers and filmmakers as organizers, broadcasters' rights; other than sportive performance, sports competition images and additional performances that are part of sports competitions will be evaluated; Finally, in the context of comparative law, the legislation and doctrines of the United States (USA), Germany, the Netherlands, France, Switzerland and even the case law of the European Court of Justice (ECJ) will be examined.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında eser, sahibinin hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini ifade etmektedir. Bununla birlikte eser olarak niteleme yapabilmek için, belirli bir fikri yaratım sürecinin varlığı, eser sahibinin hususiyeti ile oluşmak, üçüncü kişilerce algılanabilir olmak ve kanunda sayılan eser gruplarından birisine dahil olmak şartları sağlanmalıdır. Mevzuat, doktrin ve içtihatlardan yola çıkıldığında, fiziksel bir faaliyet olan sportif etkinliklerin FSEK kapsamında eser olarak değerlendirilmesi veya fikri mülkiyet hakları kapsamında koruma bulabilmesi ilk bakışta mümkün görünmemektedir. Zira sportif faaliyetler, eser olabilmenin şartlarını tamamıyla sağlamamaktadırlar. Fakat günümüzde, bu performansların sahip olduğu medya değeri, etkileşim oranı ve ekonomik değeri göz önünde bulundurulduğunda detaylı değerlendirme yapılması zaruret arz etmektedir. Bu kapsamda çalışmamızda ilk olarak, eser kavramı ve fikir ve sanat eserleri kapsamında spor müsabakalarının eser niteliği; daha sonra bağlantılı haklar kapsamında sporcuların icracı sanatçı olarak nitelenip nitelenemeyeceği, organizatör olarak fonogram yapımcı ve film yapımcıları, yayıncı kuruluşların hakları; sportif performans haricinde spor müsabaka görüntüleri ve spor müsabakalarının parçası olan ek performanslar değerlendirilecek; son olarak ise karşılaştırmalı hukuk bağlamında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Almanya, Hollanda, Fransa, İsviçre mevzuat ve doktrinleri ve dahi Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) içtihatları inceleme alanı bulacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context (Other) |
Journal Section | V. 8 I. 2 Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 8 Issue: 2 |