Investors who will invest in companies make investment decisions by looking at the financial statements of the companies. However, some companies mislead the investors who will make investments by showing the information required in these tables differently and increase the demand for stocks. These events led to earnings management and investors have focused on earning management. In this study we aim to determine the relationship between liquidity ratios. Since the financial structures of the banking and finance sectors in the BIST 30 index are different from the financial structures of production and trade enterprises, the banking and finance sector was excluded from the scope and the analysis was carried out with a total of 16 enterprises. The data obtained within the scope of the research were obtained from the Public Disclosure Platform (KAP). In determining the earnings management of the companies included in the analysis, the earnings management formulation calculated over cash flows was used. In terms of liquidity ratios showing short-term borrowing ratios, data on current ratio, liquidity (acid test ratio) and cash ratios are taken as basis. The linear regression analysis method was used to determine the relationship between the earnings management practices of the enterprises and the liquidity ratios. While analyzing the data, statistical package programs SPSS 22 and STATA 16 were used. According to the results obtained from the research, it has been observed that there is a positive relationship between earnings management and current ratio at the 1% significance level, and a negative relationship between earnings management and cash ratio. It has been determined that there is a negative and 5% significant relationship between the liquidity ratio and earnings management.
Şirketlere yatırım yapacak olan yatırımcılar şirketlerin finansal tablolarına bakarak yatırım kararı almaktadırlar. Fakat bazı şirketler yatırım yapacak olan yatırımcıları bu tablolarda olması gereken bilgileri farklı göstererek yanıltmakta ve hisse senetlerine olan talebi arttırmaktadır. Bu olaylar kazanç yönetimini ortaya çıkarmış ve kazanç yönetimi üzerine yoğunlaşılmıştır. Bu çalışma ile 2010-2020 yılları arasında BIST 30’da işlem gören işletmelerin kazanç yönetimleri ile likidite oranları arasındaki ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. BIST 30 endeksinde bulunan bankacılık finans sektörlerinin finansal yapılarının üretim ticaret işletmelerin finansal yapılarından farklı olmasından dolayı bankacılık finans sektörü kapsam dışında bırakılarak toplam 16 işletme ile analiz gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen veriler Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP)’dan temin edilmiştir. Analize dâhil edilen işletmelerin kazanç yönetimlerinin tespit edilmesinde nakit akışlar üzerinden hesaplanan kazanç yönetimi formülasyonu kullanılmıştır. Kısa vadeli borçlanma oranlarını gösteren likidite oranları açısından ise cari oran, likidite (asit test oranı) ve nakit oranlarına ilişkin veriler esas alınmıştır. İşletmelerin kazanç yönetimi uygulamaları ile likidite oranları arasındaki ilişkinin tespit edilmesinde ise doğrusal regresyon analizi yöntemi kullanılmıştır. Veriler analiz edilirken SPSS 22 ve STATA 16 istatistiksel paket programlarından yararlanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre %1 anlamlılık düzeyinde kazanç yönetimi ile cari oran ile arasında pozitif bir ilişki, kazanç yönetimi ile nakit oran arasında ise negatif bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir. Likidite oranı ile kazanç yönetimi arasında ise negatif ve %5 düzeyinde anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 7 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
İnönü Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.