This study aims to provide a detailed examination of the conceptualization, scope, and applicability of collaborative problem-solving (CPS) in the context of mathematics education, shedding light on both its theoretical and practical aspects. The present study is a theoretical analytical research aimed at deeply examining both the theoretical and practical aspects of CPS in the context of mathematics education. In the 21st century, CPS stands out as a critical skill for success in both education and the business world, developing both cognitive and social skills in students. The key components of CPS include social interactions such as collaboration, negotiation, and sharing, along with cognitive problem-solving processes, all supported by group dynamics. Mathematics education plays a central role in developing 21st-century skills and fostering innovative abilities like CPS. CPS encourages students to collaborate, exchange ideas, and develop creative thinking skills during mathematical problem-solving processes. In CPS processes within mathematics classrooms, teachers play a critical role not only as knowledge transmitters but also as facilitators who guide students' meaning-making processes. Research shows that CPS processes deepen student interactions and mathematical understanding through authority relationships, feedback loops, and metacognitive conversations. As a result, integrating CPS into mathematics education not only enhances students' mathematical achievements but also contributes to creating an inclusive and interactive learning environment. This comprehensive study on CPS and mathematics education provides valuable insights for future research directions and offers recommendations for practitioners.
Bu çalışma, işbirlikli problem çözmenin (İPÇ) kavramsallaştırılması, kapsamı ve matematik eğitimi bağlamında uygulanabilirliği üzerine detaylı bir inceleme sunarak, bu yaklaşımın hem teorik hem de pratik yönlerine ışık tutmayı amaçlamaktadır. Mevcut çalışma, matematik eğitimi bağlamında İPÇ’nin hem teorik hem de pratik yönlerini derinlemesine incelemeyi amaçlayan kuramsal analitik bir çalışmadır. 21. yüzyılda İPÇ, öğrencilerin hem bilişsel hem de sosyal becerilerini geliştiren, eğitim ve iş dünyasında başarı için kritik bir beceri olarak öne çıkmaktadır. İPÇ'nin temel unsurları arasında işbirliği, müzakere ve paylaşım gibi sosyal etkileşimler ile bilişsel problem çözme süreçleri yer almakta ve bu süreçler grup dinamikleri ile desteklenmektedir. Matematik eğitimi, 21. yüzyıl becerilerinin geliştirilmesinde ve İPÇ gibi yenilikçi yeteneklerin teşvik edilmesinde merkezi bir rol oynamaktadır. İPÇ, öğrencilerin matematiksel problem çözme süreçlerinde işbirliği yapmalarını, fikir alışverişinde bulunmalarını ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmelerini teşvik eden sosyal bir yaklaşımdır. Matematik sınıflarında İPÇ sürecinde öğretmenler, yalnızca bilgi aktarıcı değil, aynı zamanda öğrencilerin anlam oluşturma süreçlerine rehberlik eden bir kolaylaştırıcı olarak kritik bir rol oynar. Araştırmalar, İPÇ süreçlerinin otorite ilişkileri, geri bildirim döngüleri ve üstbilişsel konuşmalar aracılığıyla öğrenci etkileşimlerini ve matematiksel kavrayışı derinleştirdiğini göstermektedir. Sonuç olarak, İPÇ'nin matematik eğitimine entegrasyonu, öğrencilerin matematiksel başarısını artırırken, kapsayıcı ve etkileşimli bir öğrenme ortamı yaratılmasına katkıda bulunur. İPÇ ve matematik eğitimi üzerine yapılan bu kapsamlı çalışma, bu alanların gelecekteki araştırma yönelimleri ve uygulayıcılar için öneriler sunmaktadır.
Çalışma derleme türündedir ve Etik Kurul İzni alınmasını gerektiren çalışmalar grubunda yer almamaktadır. Bu nedenle Etik Kurul İzni beyan edilmemiştir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Mathematics Education |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 2, 2025 |
Submission Date | October 17, 2024 |
Acceptance Date | May 18, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 26 Issue: 2 |