The personality right consists of various key elements. In this work, we will attempt to analyze these elements which form the personality rights, especially the right to respect for private life and the protection of honor and dignity, and the position of these elements in relation to artistic freedom, which is guaranteed by our Constitution.
The artist creates a work of art using his power of creation and his freedom of thought and speech. The artistic freedom, however, is not boundless; the artist should not ignore the rights and freedoms of others while using the freedom of his own. However, it is frequently observed that the values involved in the personality rights are violated by the unrestricted and therefore illegitimate use of freedom of the press or artistic freedom. The right for respect for private life, dignity, and integrity of an individual can be intervened with either by an article written in a newspaper or by a literary novel work, photograph, film or theatrical performance.
The characteristics of the concrete case must be taken into account in the evaluation of the mutual interests of the owner of the work of art and individuals who are the subject of the work of art. In a work, it is not easy to determine how much fiction and reality intersect and how the border between fiction and reality can be drawn, but this point is crucial for balancing mutual interests. In this study, in the light of the “Esra” case, which have caused great repercussions in Germany, and some other cases, we try to evaluate how the boundaries of artistic freedom can be drawn when it conflicts with the personality rights, and how the criteria for evaluation of benefits in the case are applied in practice.
artistic freedom Protection of personality rights personality right The Esra case right to privacy right to respect for private life
Kişilik hakkı çeşitli unsurlardan oluşur.
Çalışmamızda kişilik hakkını oluşturan unsurlardan özellikle özel hayatın
gizliliği, şeref ve haysiyetin korunması ile bu unsurların Anayasamız
tarafından güvence altına alınmış olan sanat özgürlüğü karşısındaki durumunu
ele alıp değerlendireceğiz.
Sanatçı yaratma gücünü, düşünce ve ifade
özgürlüğünü kullanarak bir eser meydana getirir. Ancak sanat özgürlüğü sınırsız
değildir; sanatçının bu özgürlüğünü kullanırken başkalarının da özgürlüklerini
ve haklarını göz ardı etmemesi gerekir. Bununla birlikte, kişilik hakkına dahil
değerlerin, basın özgürlüğü veya sanat özgürlüğünün ölçüsüz ve dolayısıyla
hukuka aykırı bir şekilde kullanılması sonucunda ihlal edildiğine sıklıkla
rastlanmaktadır. Kişinin özel hayatının gizliliğine, şeref ve haysiyetine bir
gazete yazısı ile müdahale edilebileceği gibi bir romanla, bir fotoğrafla,
sinema eseri veya bir tiyatro oyunuyla müdahale edilebilir.
Eser sahibinin menfaati ile sanat eserine konu olan
kişilerin menfaatlerinin karşılıklı değerlendirilmesinde somut olayın
özellikleri dikkate alınmalıdır. Bir eserde kurgu ve gerçekliğin ne kadar iç
içe geçtiğini, aradaki sınırın nasıl çizilebileceğini belirlemek kolay
olmamakta, ancak karşılıklı menfaatlerin dengelenmesinde bu husus önemli rol
oynamaktadır. Sunumumuzda bu konuda Almanya’da büyük yankı uyandıran Esra
kararı ve diğer bazı karar örnekleri ışığında, kişilik haklarıyla çatıştığında
sanat özgürlüğünün sınırının nasıl çizilebileceğini, somut olayda menfaatlerin
değerlendirilmesinde dikkate alınacak ölçütlerin uygulamada nasıl
şekillendiğini ele alarak değerlendireceğiz.
Kişilik haklarının korunması sanat özgürlüğü Esra kararı özel hayatın gizliliği kişilik hakkı özel hayata saygı hakkı temel hakların çatışması.
Konular | Hukuk |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ağustos 2017 |
Kabul Tarihi | 4 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.