As is understood from it’s name, The Act on Principles of Intervention in Urgent Cases of Pollution of the Sea Environment by Oil and Other Noxious Items and Compensation for Damage aims at both regulating principles of intervention in urgent cases against pollution and civil liability and compensation for damage took place. In my study, it was first tried to introduce legislation concerning civil liability for pollution of seas by vessels. Later, the Act’s civil liability and compensation terms were analysed in detail. It has been established that the Act isn’t any application act of 1992 CLC and 1992 FC. Likewise, it hasn’t constructed any substantive and original civil liability regime. The Act’s original starting point and focus topic are urgent intervention and preparedness. It is identified that civil liability and compensation matters have been regulated together with urgent intervention is inappropriate. In my study, it is establihed that the Act isn’t consistent with international law. Moreover, the Act includes a lot of ambiguous terms and it’s system is disordered. Accordingly, it is highly probable that many problems would be exprienced in application of the Act. In conclusion, the scope of Act should be limited with urgent intervention, and it’s terms concerning civil liability and compensation for pollution of seas by vessels should be removed from it
No. 5312 Act oil noxious items intervention in urgent cases preparedness civil liability compensation compulsory insurance application act 1992 Civil Liability Convention 1992 Fund Convention international conventions pollution of seas
Adından da anlaşılacağı üzere “Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun”, hem kirlenmeye karşı acil durumlarda müdahale, hem de oluşan zararlar dolayısıyla hukuki sorumluluk ve tazminat esaslarını düzenlemeyi amaçlamaktadır. Çalışmamızda, öncelikle denizlerin gemiler tarafından kirletilmesi sebebiyle hukuki sorumluluğa dair mevzuat ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bilahare, Kanun’un hukuki sorumluluk ve tazminat hükümleri, ayrıntılı olarak incelenmiştir. Kanun’un, 1992 HSS ve 1992 FS’lerinin bir uygulama kanunu olmadığı saptanmıştır. Keza, Kanun, müstakil ve kendine özgü bir hukuki sorumluluk sistemi oluşturmamıştır. Kanun’un asıl hareket noktası ve odağındaki konu, acil müdahale ve hazırlıklı olmadır. Hukuki sorumluluk ve tazminat meselelerinin acil müdahale ile birlikte düzenlenmesi isabetsiz bulunmuştur. İncelememizde Kanun’un uluslararası hukukla uyumlu olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, Kanun çok sayıda belirsiz hüküm içermektedir ve sistematiği bozuktur. Dolayısıyla, Kanun’un uygulanmasında bir hayli sorun yaşanacağı kuvvetle muhtemeldir. Sonuç olarak Kanun’un kapsamı, acil müdahale ile sınırlı tutulmalı ve denizlerin gemiler tarafından kirletilmesi sebebiyle hukuki sorumluluk ve tazminata dair hükümler Kanun’dan çıkartılmalıdır
Konular | Hukuk |
---|---|
Diğer ID | JA34SF63SY |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Temmuz 2016 |
Gönderilme Tarihi | 13 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.