According to the Article 336/III of Turkish
Civil Code, in the case of divorce, the custody
belongs “to the party who is given the
custody”. This provision is interpreted for a longtime as a proof
for the impossibility of joint custody in the case of divorce in Turkish law.
However, after a while, in many countries legal revisions that allow for the
joint custody have been done and in many international treaties the principle
that the parents should have equal rights and obligations towards their child
even after the divorce has been adopted. These developments caused the
discussion about the possibility of the joint custody in the case of divorce in
Turkish law. It is controversial whether the wording of the Article 336/III of
Turkish Civil Code is clear, whether this provision is mandatory and
appropriate, whether there is a lacuna in this provision. The Court of Appeals has
begun to recognize the foreign judgements that award joint custody after the
divorce in its latest jurisprudence. The legislator should revise the Article
336/III of Turkish Civil Code which regulates the problem of custody after
divorce by taking the international treaties signed by Turkey and the principle
of the best interests of the child into consideration. The legislator should
allow for the joint custody after divorce in cases where the interest of the
child requires this solution.
TMK. m. 336 f. 3’e göre, evlilik birliğinin
boşanma ile sona ermesi halinde velâyet “çocuk
kendisine bırakılan tarafa aittir.” Bu düzenleme uzun süre boyunca Türk
hukukunda boşanma durumunda velâyetin ana veya babadan ancak birine
verilebileceği, boşanmadan sonra ana babanın velâyeti birlikte kullanmalarının
mümkün olmadığı biçiminde yorumlanmıştır. Bununla birlikte, zamanla pek çok
ülkede boşanmadan sonra birlikte velâyete imkân tanıyan yasal değişiklikler
yapılması, çeşitli uluslararası hukuk metinlerinde ana babanın boşanmadan sonra
da çocuk üzerinde eşit hak ve yükümlülüklere sahip olması esasının
benimsenmesi, Türk hukukunda da boşanmadan sonra birlikte velâyetin mümkün olup
olamayacağı tartışmasını beraberinde getirmiştir. Boşanmanın ardından velâyetin
tek başına ana veya babadan birine verilmesinin dayanağı olarak görülen TMK. m.
336 f. 3 hükmünün lâfzının açık olup olmadığı, bu hükmün emredici olup
olmadığı, emredici ise isabetli bir düzenleme olup olmadığı, hükümde kanun
boşluğu bulunup bulunmadığı meseleleri tartışmalıdır. Yargıtay son
içtihatlarında boşanmadan sonra ana babanın çocuk üzerinde birlikte velâyet
hakkına sahip olabileceğine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınması
yönünde kararlar vermeye başlamıştır. Kanun koyucunun boşanmadan sonra velâyet
meselesini düzenleyen TMK. m. 336 f. 3 hükmünde tarafı olduğumuz uluslararası
andlaşmaları ve çocuğun üstün yararı ilkesini göz önünde tutarak değişiklik
yapması ve çocuğun üstün yararının gerektirdiği durumlarda birlikte velâyete
imkân tanıması en isabetli çözüm olacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2018 |
Submission Date | September 3, 2018 |
Acceptance Date | September 27, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 9 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.