II. Dünya Savaşı ve Hitler birçok ülke için olduğu gibi savaşı başlatan Almanya için de çok ağır sonuçları beraberinde getirmiştir. Alman halkının yaşadığı trajedi genellikle Hitler nedeni ile gölgede kalmıştır. Yaşanan ekonomik kriz, seçimle işbaşına gelen Hitler’in totaliter bir yönetimi benimsemesi ve II. Dünya Savaşı’nın başlaması insanlığı buhrana sürüklemiştir. Çalışmanın amacı Hans Fallada’nın Herkes Tek Başına Ölür adlı romanının II. Dünya Savaşı döneminde Almanya’daki tarihsel, sosyal ve ekonomik koşulların gözetilerek incelenmesidir. Bu bağlamda romanın ele alınmasında yöntem olarak edebiyat sosyolojisi seçilmiştir. Çalışma ile savaş dönemi Almanyası’nda insanların ekonomik, psikolojik ve sosyolojik durumları dönemin tarihsel arka planı dikkate alınarak çözümlenmiştir. Fallada, romanda küçük insanların yaşamını, uğraşını, düzene başkaldırılarını, düzenbazları, yozlaşmış insanları, taraf olanları, tarafsız olanları, ezilenleri, sisteme yaranmaya çalışanları konulaştırmıştır. Bunu yaparken döneme yönelik toplumsal eleştiri yapmış, insanların tutumlarını sarkastik bir dil kullanarak farklı yönleri ile mercek altına almıştır. II. Dünya Savaşı’nda Almanya’da yaşanan acıları, baskıları, kimliksizleştirilen ve nazileştirilen insanları dönem koşullarına uygun biçimde romanda yansıtmıştır. 1940’lı yıllarda Berlin’de yaşayan karıkocanın, oğullarının savaşta ölmesi ile birlikte Nazi rejimine karşı başlattığı savaş romanda anlatılmıştır. Bu çift, insanları bilinçlendirmeyi hedefleyip uğraşsalar da çabalarına karşılık bulamamışlardır. Çünkü toplumdaki insanlar korkmaktadırlar ve Nazi yönetimi tarafından baskı altında tutulmaktadırlar. Bu korku ve baskı insanların kendilerine yabancılaşmasına, yaşananlara sessiz kalmalarına ve suçluların cezasız kalmasına sebep olmuştur.
World War II and Hitler have brought severe consequences for many countries, as well as for Germany which started the war. The tragedy of the German people was often overshadowed by Hitler. The experienced economic crisis, the totalitarian regime of Hitler who came to power by election, and the outbreak of World War II dragged humanity into depression. The aim of the study is to examine Fallada’s novel Every Man Dies Alone by considering the historical, social and economic conditions in Germany during World War II. Concordantly, literary sociology has been chosen as the method to deal with the novel. The economic, psychological, and sociological conditions of people in wartime Germany were analysed in the study. In his novel, Fallada discussed the lives of little men, their struggles and rebellion against the order, as well as the deceivers, the corrupt people, the partisans, the non-partisans, the oppressed, and those who tried to kowtow to the system. By doing so, he brought social criticism to the period and examined people’s attitudes from different aspects using sarcastic language. In his novel, he portrayed the miseries, oppression, and the people who were subjected to disidentification and Nazification in Germany during the Second World War in accordance with the conditions of the period. The novel depicted the fight against the Nazi regime of a couple living in Berlin in the 1940s after their son’s death at war. Even though this couple aimed and struggled to raise awareness, their efforts failed because people were afraid to respond to their efforts as they were restrained by Nazi rule. This fear and oppression caused people to become alienated from themselves and remain silent, and therefore the guilty went unpunished.
Hans Fallada German Literature Literary Sociology Analysing of the Novel National Socialism
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 7, 2021 |
Submission Date | February 25, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |