The Burdur Basin, which is located in the Lakes Region in SW Anatolia, was formed by vertical faulting movements. The erosion surfaces were developed on the marl deposit in accordance with the lowering of the base level in each faulting movement in the east of the Burdur Basin. These erosion surfaces are at an elevation of 980, 995, 1040, 1115, 1200, 1300-1340 m on the Neogene marl deposit and knickpoints along the valleys indicate six times depressed along the fault lines of the Burdur Basin. The fault scarp extending on the east of the Burdur Basin was dissected deeply as a triangular facet; the accumulation of materials that had been transported from the highlands led to the formation of dejection fans, cones and re-deposited marl deposit in the eastern part of the Lake Burdur Basin.Earthquakes have occurred frequently since historical times and the subsidence that has taken place in the deeper part of Lake Burdur has attained a depth of more than 70 m in the southern part of the lake which may indicate continued tectonic activity. Lake Burdur, which is the remnant of Neogene Lake, containing some heavy minerals supports the life of only one species of fish and poor flora and fauna.
Burdur Havzası, Üst Miyosen’den başlayarak Holosen başlarına kadar süren dikey faylanmalarla oluşmuş, fayların gençleşmesiyle alçalan taban seviyesine göre, özellikle Burdur havzasının doğusunda neojen marnları üzerinde 980, 995, 1040, 1115, 1200 ve 1300-1340 m yüksekliklerinde altı adet aşınım yüzeyi meydana gelmiştir. Tarım yapılan bu aşının basamakları ile akarsu vadileri boyunca tespit edilen eğim kırıklıkları, Burdur Havzası’nın altı kez çöktüğünü göstermektedir. Bu çökmeye bağlı olarak Burdur havzasının doğusundaki fay dikliği, geçici akarsu ve sellerle façetalar halinde derin olarak yarılmış; buradan taşınan malzemelerin birikmesiyle de Burdur Gölü doğrusunda uzanan birikinti koni ve yelpazeleri ile yeniden biriken marn depoları oluşmuştur. Toprak oluşumu için yeterli zamanın geçtiği 1100 m’nin üzerindeki aşınım yüzeylerindeki marnlar üzerinde oluşan rendzina topraklarına daha alt seviyelerdeki aşınım düzlüklerinde rastlanılmamaktadır. Fay dikliğini yaran akarsu vadilerinde eğimin çok fazla olması, bünyesine su alarak şişen marnların sürekli olarak yamaç akmaları haline taşınmasına yol açması, bitki örtüsünün gelmesini engellemektedir. Oyuntularla parçalanan eğimli sahalar, arazi degradasyonuna uğrayan hassas alanlardır.Halen Burdur Havzası’nda tarihi dönemlerden beri sıkça oluşan depremler ve Burdur Gölü’nün güneyinde 70 m’yi aşan en derin yerde subsidansın sürmesi, tektonik hareketlerin devam ettiğini göstermektedir. Neojen gölünün bir bakiyesi olan Burdur Gölü, bazı ağır metaller içermesi nedeniyle bir balık türü dışında ve çok az sayıda floranın yaşadığı bir su ortamı özelliğindedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2020 |
Submission Date | April 3, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |