Bu çalışmanın amacı birçok alanda uzmanlığı ile bilinen XIII. yüzyılın önemli âlim ve filozoflarından Kutbüddîn Şîrâzî’nin (ö. 710/1311) İşrâkî felsefesinde Meşşâî geleneğin yerini saptamaktır. Tahsil ettiği çoğu ilim ile ilgili kayda değer eser yazan Şîrâzî, bir filozof kimliğiyle asıl şöhretini Sühreverdî’nin (ö. 587/1191) Hikmetü’l-İşrâk adlı eserine yazdığı Şerhu Hikmeti’l-İşrâk isimli şerhine borçludur. Şîrâzî’nin felsefesi, yazdığı bu eser ve eserinde benimsediği nur temelli sudûrcu kozmoloji nedeniyle İslam felsefe geleneğinde İşrâkîlik ekolü ile özdeşleştirilmiştir. Ancak Şîrâzî’nin felsefesi kendinde barındırdığı farklı görüşler ile birlikte çok yönlü olup kendine hastır. İşrâkî filozof kimliğiyle bilinen ve Sühreverdî’den sonra başvurulan ikinci kaynak olmayı başaran Şîrâzî’nin hem eğitiminde hem görüşlerinde yer bulan diğer bir ekol ise Meşşâîlik’tir. Şîrâzî, yöntemlerinden dolayı Aristoteles (m.ö. 384-322) ve takipçilerini, yani Meşşâîleri eleştirmiş ve bazı noktalarda eksik görmüştür. Çünkü ona göre Meşşâîler “zevk” ve “keşf”i reddedip tamamıyla burhân (istidlal) ve bahse (araştırma) dayanmakla İşrâkîliğin mükaşefesinden mahrum kalmışlardır. Şîrâzî her ne kadar Meşşâîleri eleştirmişse de yeri geldikçe hem onlardan yararlanmış hem de Meşşâî terminolojiyi kullanmıştır. Şîrâzî’nin Meşşâîlerden en çok istifade ettiği filozof ise İbn Sînâ (ö. 428/1037) olmuştur. Bu çalışmayla Şîrâzî’nin İşrâkî felsefe paydasında Meşşâîliğin nasıl bir paya sahip olduğu ortaya konmuştur.
The aim of this study is to determine the place of the Peripatetic tradition in the Illuminist philosophy of Qutb al-Dîn al-Shîrâzî (d. 710/1311), an important scholar and philosopher of the 13th century known for his expertise in many fields. Shîrâzî wrote remarkable works on most of the sciences he learned and owes his real fame as a philosopher to the commentary titled Sharh Hikmat al-ishrâq, written on Suhrawardî’s (d. 587/1191) Hikmat al-ishrâq. Due to this work he’d written and the light-based emanation cosmology he adopted in it, Shîrâzî’s philosophy was generally identified with the Ishraqi/Illuminist school in the tradition of Islamic philosophy. However, Shîrâzî’s philosophy was versatile and unique with its different views. The Peripatetic school was another school that found a place both in the education and views of Shîrâzî, who succeeded at being the second mostreferenced source after Suhrawardî. Shîrâzî criticized Aristotle (384-322 BC) and his followers, who were known as Peripatetics, because of their methods and the deficiencies he saw regarding some points. According to Shîrâzî, the Peripatetics were deprived of the argument of Illuminism by rejecting zevk [pleasure] and keshf [discovery] and relying entirely on demonstration and bahs [research]. Although Shîrâzî criticized the Peripatetics, he both benefited from them and used peripatetic terminology when necessary. Among the Peripatetics, Avicenna (d. 428/1037) was the philosopher Shîrâzî bestbenefited upon. This study reveals what share the Peripatetic philosophy had Shîrâzî’s Illuminist philosophy.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2022 |
Submission Date | May 14, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 12 Issue: 2 |