When analyzing the great breakdowns and changes in history, the great depressions and crises encountered by all humanity will be seen as the most important reasons. COVID-19 is just such a crisis the whole world is currently facing. This world-wide crisis references a process wherein history is built or written in a particular way. The times in which we live have great risks; the most dangerous of these are likely epidemics that may spread fast and influentially affect the whole world. The world has become more risky for epidemics, and feelings of security have been eroded by creating tunnels of fear. In the COVID-19 process, three main predictions have become prominent: The epidemic will affect not only healthcare systems but all parts of life, nothing will be the same as before, and people will continue living with the new normal. Clearly new investigations will question several issues that will change as a result. This article, whose purpose is to discuss the multi-dimensional sociology of COVID-19 based on the new normal, will deal with early evaluations and debates on the epidemic’s effects. The points implied by the multi-sociological aspects of the pandemic are the sociological, psycho-sociological, and political sides of life, economic order, and education systems, as well as healthcare and disease systems.
Tarihte yaşanan büyük kırılma ve dönüşümler incelendiğinde en önemli nedenin, bir bütün olarak insanlığın yaşadığı büyük bunalımlar ve krizler olduğu görülecektir. COVID-19 salgını üzerinden bütün dünyanın yaşadığı tam da böyle bir bunalımdır. Dünya ölçeğinde yaşanılan bu bunalım, tarihin farklı bir biçimde inşa edildiği veya yazıldığı bir süreci ifade etmektedir. İçinde yaşadığımız zaman diliminin riskleri büyüktür ve bu risklerin belki de en tehlikeli olanı, hızlı ve etkili bir şekilde yayılarak bütün dünyayı etkisi altına alabilen salgın hastalıklardır. Dünya, gittikçe salgınlar açısından büyük bir risk alanı hâline gelmekte ve korku tünelleri oluşturularak güvenlik duygusu aşındırılmaktadır. Büyük riskleriyle gelen COVID-19 salgını sonrasında üç temel öngörüden söz edilmektedir. Bunlar, “salgının sadece sağlık sistemini değil, yaşamın bütün boyutlarını etkileyeceği”; “salgın sonrasında hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” ve “yeni normallerle yaşamaya devam edileceği” öngörüleridir. Bu öngörülerin getireceği yeni arayışlarla birlikte birçok hususun sorgulanması ve sorgulamalar sonucunda da birçok şeyin değişime uğrayacağı aşikârdır. COVID-19 salgınının çok boyutlu sosyolojisini, yeni normaller meselesi bağlamında incelemeyi hedefleyen bu çalışmada, salgının etkisiyle ilgili erken değerlendirme ve tartışmalar yapılacaktır. Salgının yol açtığı pandemi hâlinin çok boyutlu sosyolojisinden kastedilenler; sağlık ve hastalık sistemleri, yaşamın sosyolojik, psikososyolojik, siyasal alan, ekonomik düzen ve eğitim sistemleri gibi boyutlarıdır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | July 23, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 40 Issue: 1 |