This study aims at clarifying the relationship between economics and sociology since their emergence as a science. The boundaries between the two sciences have merged with one another due to the rise of economic sociology in the mid-1980s. Although sociology has shown close attention to economic phenomena since its birth, the relationship between economics and sociology had not advanced until the late 1970s. The main reason why economics and sociology had had their own territory for a long time can be explained by referring neoclassical economics. The neoclassical approach has alienated economics from the other social sciences due to economics being imbued with mathematics. Furthermore, economics’ prestige at American universities allowed it to dominate over the social sciences. Though this domination over the social sciences has peaked in the 1970s, sociology launched a counter attack on neoclassical economics. All these sociological critiques forced economics to open its borders to the social sciences. These critiques provided sociology with the opportunity to revive economic sociology, also known as new economic sociology, by importing economic phenomena such as market mechanism, rationality, institutions, and organizational analyses onto the sociological agenda.
Neoclassical economics New institutionalism Economic sociology New economic sociology New institutionalism in economics Organizational analysis
Ekonomi sosyolojisinin 1980’lerden itibaren yükselişi, iktisat ve sosyoloji arasındaki sınırların hiç olmadığı kadar yakınlaşmasına imkân tanımıştır. Sosyoloji bir bilim olarak kuruluş evresinde iktisadi olgulara karşı yoğun ilgi beslemiş olmasına rağmen, bu iki bilim arasındaki ilişki 1970’lerin sonuna değin çok sınırlı bir düzeyde kalmıştır. Bu sınırlı ilişki sosyoloji ve iktisadın bilimsel serüvenlerinin bir sonucudur. Sosyolojinin çok uzun bir dönem boyunca Amerikan sosyolojisinin temel gündem maddeleri olan tabakalaşma, toplumsal eylem gibi tartışmalara sahne olması, kurucu isimlerden farklı olarak, sonraki kuşakların iktisadi olgulara karşı ilgisinin sınırlı olmasına neden olmuştur. İktisat cephesinde ise neoklasik düşüncenin hakimiyetiyle beraber matematikle kurulan ilişkinin artması, sosyal bilimlerin diğer alanlarıyla kurulan ilişkinin temel belirleyeni olmuştur. Bunun yanında iktisadın özellikle Amerikan akademisinde sosyal bilimlerin diğer alanlarına nazaran prestijli bir konumda bulunması, iktisadın sosyal bilimler üzerindeki etkisini arttıran diğer bir faktördür. İktisadın sosyal bilimler üzerinde kurduğu tahakküm 1970’lere dek sürmüş, bu yıllarda özellikle kurumsal iktisat ve rasyonalite üzerine yürütülen tartışmalar iktisadı diğer bilimlere sınırlarını açmaya zorlamıştır. Sosyolojinin neoklasik iktisadın merkezi olan piyasa mekanizması üzerine getirdiği eleştiriler; kurumlar, rasyonalite ve organizasyon teorisi gibi iktisadi olguları tartışmaya açmıştır. Bu gelişmeler, özellikle kurumsal iktisat içinde yankı bulurken, sosyoloji içinde yeni ekonomi sosyolojisini doğurmuştur.
Neoklasik iktisat Yeni kurumsalcılık Ekonomi sosyolojisi Yeni ekonomi sosyolojisi Yeni kurumsal iktisat Organizasyon teorisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 41 Sayı: 1 |