Hüseyin Sadettin Arel (1880-1955),
1943’te ilmi kurul reisliğini üstlendiği İstanbul Belediye Konservatuvarında ve
buradan ayrıldıktan sonra kurucusu olduğu İleri Türk Musikisi Konservatuvarı Derneğinde,
müzik sahasında geçerlilik kazanabilecek, bilimsel söylemin kıstaslarına uygun
bir bakış açısı geliştirmeye çalışmıştır. Bu bağlamda ulus devletin
vatandaşları tarafından pedagojik eğitim-öğretim düzleminde paylaşılabilecek ve
yine bu doğrultuda insanın merkezî konumunun dâhilinde onun duygularını muhatap
almada yetkin kompozitörler-bestekârlar yetiştirmeye zemin oluşturabilecek bir
müzikal perspektif sunmayı amaç edinmiştir. Arel için bu perspektif, bir bakıma
sanatsal yaratımın en nihayetinde bulunan bireyler doğurabilecek bir müzik olgusu
inşasının garantörü konumundadır. Arel, “Türk musikisi”[1]
olarak adlandırdığı müziği, pozitivist ve rasyonel frekanslarla etkileşime
girerek doğa kanunlarına, idealist ve romantik frekanslarla etkileşime girerek
de tarihsel zemin ve ilerleme-gelişim mottolarına dayandırmıştır. Türk müziğine
duyduğu ve mistik bağlamda anlamlandırılabilecek aşk duygusu bile bu bahsedilen
ilişkisel zeminle etkileşim içerisindedir. Bunlardan hareketle Türk müziğinin
makamsal yapısıyla birlikte armoniye -özellikle hali hazırdaki Avrupa müzik
yazısı ‘nota’ tarafından formal ve içeriksel mahiyeti belirlenmiş- Batı müziği
de dahil diğer dünya müziklerine kıyasla daha çok uyumlu olduğunu belirtmiştir.
Bahsedilen nitelikleri haiz olan “Türk musiki”sinin yaratım platformunda söz
sahibi yegâne merci ise milli hassasiyetleri bünyesinde barındıran bestekârdır.
İşte bu bestekârın müziği “Türk musikisi”, yaşanılan yeni toplumsal ve bireysel
perspektifin etkileşime girdiği olgulardan birisidir. Söz konusu makalenin
vurgu noktası ise bahsedilen bu müziğin Arel’in düşünsel-eylemsel zeminleri ve
toplumsal-bireysel ilişkileri dahilinde değerlendirilmesi gerektiğidir.
[1] Makale boyunca
musiki ve müzik sözcüklerinin her ikisi de kullanılmıştır. Musiki, Arel’in
tercih ettiği sözcük olması bakımından tırnak içerisinde gösterilmiştir.
During his studies in Istanbul Municipality Conservatory, of which he
was the chairman of scientific board in 1943, and afterwards in Advanced
Turkish Music Conservatory Association, of which he was the founder, Hüseyin
Sadettin Arel (1880-1955) tried to develop a perspective that would conform to
the principles of scientific discourse and gain validity. In this respect, he
aimed at presenting a musical perspective, which can be shared on the level of
pedagogical education by the citizens of nation-state and can provide a basis
for raising composers, who are competent in addressing to the feelings of
people by taking into account the central position of man. This perspective for
Arel, is a guarantee of building a musical basis, which would raise individuals
to the top of artistic creation in a way. Arel based the music he called as
“Turkish Music” on laws of nature by means of its interactions with positivist
and rational frequencies and on historical grounds and progress-development
mottos by means of its interactions with idealistic and romantic frequencies.
Even the feeling of love he has towards Turkish music, which can be defined in
mystical terms, is in interaction with this relational ground. Therefore, he
stated that Turkish music is more compliant with harmony with its maqam
structure, compared to other kinds of music in the world including Western
music (which is especially determined in form and content by the “note” as
European musical writing used currently). The only authority on the creation platform
of ‘Turkish music’, having the said qualities, is the composer, who
incorporates national sensitivities. The music of this composer, ‘Turkish
music’, is one of the phenomena in which the new experienced social and
individual perspective is being interacted. The point of emphasis for the
article in question is the requirement to evaluate the said music on the level
of Arel’s thinking-acting grounds and social-individual relationships
Hüseyin Sadettin Arel Turkish Music Creation Composer Enlightenment Romanticism Nationalism
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | June 14, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 29 Issue: 1 |