İnsan, doğanın karşısındaki çaresizliğini zaman zaman unutur. Mevcut teknolojik ilerlemeler ve maddi güçler bu unutuşu besleyen unsurlar arasında yer alır. Ancak doğanın kendini hatırlatması genellikle acı ve üzüntüyle doludur. Bu bağlamda, doğal felaketlerin en yıkıcı olanlarından biri de depremlerdir. Depremler, yer altındaki fay hatlarının hareket etmesi sonucu ortaya çıkar ve yeryüzünde büyük tahribatlar ve can kayıpları yaratır. Bu tür olaylar insanlar üzerinde derin etkilere sahiptir. Öyle ki maddi ve manevi birçok konu zihin süzgecinden geçirilerek sorgulanmaya başlanır. Depremler yalnızca fiziksel yıkımlara neden olmakla kalmaz, aynı zamanda psikolojik travmalara da yol açar. Özellikle bahse konu olan bireyler, bu tür sorunlardan doğrudan etkilenir. Ergenlik öncesi (Preadolescence) dönemde çocuklar; yeni bir kimlik arayışı içindedirler ve yaşadıkları deprem deneyimlerinden biçimlenirler. Bu dini gelişimin bir aşaması olarak kabul edilen süreçte, böyle bir tecrübenin nasıl bir yönlendirme sağlayacağı merak konusudur. Bu çalışma, depremin bahsi geçen çocuklar üzerindeki Tanrı algısını incelemeyi amaçlamaktadır. Doğal afetlerin, depremin, algının ve Tanrı imajının yanı sıra konuya dair psikolojik yaklaşımlar ve ön ergenlik döneminin dini gelişim özellikleri ele alınmıştır. Teorik çerçeve ışığında yapılan yarı yapılandırılmış görüşme formu eşliğinde nitel mülakatlarla öğrencilerin deprem ve Tanrı algısına ilişkin düşünceleri ortaya konulmuştur. Öğrenciler, Tanrı’nın mutlak güce ve her şeyi yaratma yetisine sahip olduğunu vurgulamışlardır. Ayrıca, depremin Allah tarafından insanlara bir uyarı veya ceza olarak algılandığını belirtmişlerdir. Deprem sonrasında ibadetlerin artması, çalışmanın dikkat çekici sonuçlarından biridir.
Human beings sometimes forget their helplessness in the face of nature. Current technological advances, material powers and opportunities are among the elements that nourish this forgetting. However, nature's reminders are usually full of pain and sorrow. In this context, one of the most destructive natural disasters is earthquakes. Earthquakes occur as a result of the movement of underground fault lines and cause great destruction and loss of life on earth. Such events have a deep impact on people and many material and moral issues are questioned in mental processes. Earthquakes not only cause physical destruction but also psychological traumas. Especially individuals in early adolescence are directly affected by such problems. Preadolescence children are in search of a new identity and are shaped by their earthquake experiences. In this process, which is accepted as a stage of religious development, it is a matter of curiosity what kind of guidance such an experience will provide. This study aims to examine the perception of God on these children. In addition to natural disasters, earthquake, perception, God image, psychological approaches to the subject and religious development characteristics of pre-adolescence will be discussed. In the light of the theoretical framework, qualitative interviews accompanied by a semi-structured interview form revealed the students' thoughts on earthquake and God perception. The students emphasised that God has absolute power and has the ability to create everything. They also stated that the earthquake was perceived as a warning or punishment by God. The increase in worship after the earthquake is one of the remarkable results of the study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Psychology of Religion |
Journal Section | Peer-reviewed Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2024 |
Submission Date | October 20, 2024 |
Acceptance Date | December 13, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 8 Issue: 2 |
· JAD accepts the Open Access Journal Policy for expanding and flourishing of knowledge.
· Adress: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversity, Faculty of Islamic Sciences, Esenboga Campus, Cubuk/Ankara