Amaç: Bu
çalışmada acil servise başvuran onkolojik hastaların yakınlarının memnuniyet
düzeyleri ile Beck anksiyete ölçeği değerlerinin karşılaştırılması ve
beklentilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Materyal Metod: Çalışmamızda acil servise 3 (üç) aylık süre boyunca başvuran
onkolojik hastaların yakınlarına, ‘Onkolojik Hasta ve Yakınlarına Ait Bilgi
Formu’ aracılığı ile kendisi ve hastası ile ilgili demografik bilgiler ve
hastasının klinik bilgileri sorulmuş; hasta yakınlarının memnuniyet ve
anksiyete düzeylerini belirlemek amacıyla ‘Hasta Yakını Memnuniyet Düzeyi
Formu’ ve ‘Beck Anksiyete Ölçeği’ doldurtulmuştur. Bu formlardan elde edilen
veriler ‘SPSS® for Windows 21.0’ programına kayıt edilerek istatistiksel
analizleri yapılmıştır.
Bulgular: Onkolojik hastaların yakınlarının sosyodemografik
özellikleri ile Beck anksiyete skorları karşılaştırılmış ve istatistiksel
olarak anlamlı sonuçlar bulunamamıştır. Hastası ile ilgili acil servise başvuru
sırasında ölüm korkusu yaşayan hasta yakınlarında ise Beck anksiyete skorları
istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur.
Hasta
yakınlarının acil servisten genel olarak memnun olduğu; yine acil servis
doktorları, hemşireleri ve diğer çalışanlarından genel olarak memnun olduğu
görülmüştür. Hasta yakınlarının büyük bir oranda acil servis konforundan memnun
olmadığı görülmüştür.
Sonuç: Acil
servisler günün 24 saatinde hizmete ulaşılabilen hastanelerin dışarıya açık
vitrinleri olarak kabul edilir. Onkolojik hastalar acil servisten hizmet alan
önemli bir hasta grubunu oluşturur. Gerek hastalarının içinde bulunduğu durum
gerekse acil servis ortamı hasta yakınlarının anksiyete düzeylerini ve acil
servisten memnuniyet düzeylerini belirleyen en önemli faktörlerdir. Acil
servisteki hizmet kalitesinin artırılması, fiziki koşulların iyileştirilmesi,
hasta-hasta yakını ve acil servis çalışanları arasında iyi bir iletişim
kurulması; hasta ve hasta yakını memnuniyetini artıracak ve hastanenin toplum
üzerindeki imajını olumlu yönde güçlendirecektir.
OBJECTIVE: In this study, our
goal is using Beck Anxiety Inventory scores in terms of comparison of
satisfaction levels of oncology patient’s relatives who visited to emergency
department and evaluation of their
expectations.
MATERIAL AND METHODS: During 3 (three)
months of study time we took the demografic and clinical information of our
patients via ‘Information form for Oncology patients and their relatives’; also
asked them to fill out ‘The Satisfaction level of Patient’s relatives form’ and
‘Beck Anxiety Inventory’. Datas gathering from these forms saved to ‘SPSS® for
Windows 21.0’ programme and statistically analyzed.
RESULTS: Sociodemographic characteristics of
oncology patient’s relatives and Beck Anxiety Inventory were compared and
couldn’t found any statistically significant result. However, companion of
oncology patients who have fear of death at the time of emergency room
admission, Beck Anxiety Inventory scores were statistically significantly
higher.
It is seen
that, generally the patient’s relatives are pleased emergency department and
emergency department’s doctors, nurses and other employees. But in a huge
amount of them are not pleased with comfort of emergency department.
CONCLUSIONS: It is supposed that emergency
departments are the display windows of 24 hour accessible hospitals. Oncology
patients constitute of a considerably big part of patients who get services
from emergency departments. Both where the patients in cases and the emergency
department’s environment are the major factors determine anxiety and
satisfaction levels related with emergency department.
Developing
the service quality in emergency department, improving the physical conditions,
making good communication between patients, patient’s relatives and emergency
department’s employees, will increase the satisfaction levels of patients/patient’s
relatives and also affects hospital image positively on society.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makale |
Authors | |
Publication Date | December 6, 2018 |
Acceptance Date | December 5, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 3 Issue: 3 |