Osmanlı İmparatorluğu, askeri ve iktisadi alanda karşılaştığı sıkıntılara paralel olarak daha sonra Modernleşme/Çağdaşlaşma olarak adlandırılacak uzun bir süreçte, reform çabalarına girişmiş ve varlığını sürdürebilmek için önlemler almaya çalışmıştır. Osmanlı modernleşme sürecinin önemli boyutunu İktisadi alanda ortaya çıkan gelişmeler oluşturmaktadır. Askeri ve siyasi alanda yapılan reformlar kadar iktisadi alanda yapılan düzenlemeler de yaşanan bu tarihsel sürecin parçasıdır.
Hem bir küçülme ve dağılma, hem bir merkezileşme süreci ve hem de dış etkilere daha açık hale gelinen, egemen bir devlet olma niteliklerinin giderek zayıfladığı bir dönem olarak değerlendirilebilecek Osmanlı modernleşme süreci, aynı zamanda bir yarı-sömürgeleşme olarak da ele alınabilir. Çok katmanlı bu tarihsel akışta, Tanzimat Fermanı ile başladığı genel kabul gören siyasi-hukuki düzenlemeler dönemine eşlik eden ve 1838 Osmanlı İngiliz Ticater Antlaşması ile açılan bir parantez, bu sürecin bir bakıma İktisadi boyutunu oluşturmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti’ne devrolunan siyasi-iktisadi ve kültürel miras, Osmanlı modernleşme sürecinin bir kalıntısıdır. Cumhuriyet Dönemi’nin daha kapsamlı ve daha derin, radikal düzenlemelerinin önemli bir parçası da bu açıdan Osmanlı modernleşmesinin İktisadi boyutunu oluşturan gelişmelere bir tepkidir ve bu süreçten alınan dersler, önemli sonuçlar doğurmuştur.
Parallel to the challenges it faced in the military and economic fields, the Ottoman Empire embarked on reform efforts in a long process that would later be referred to as Modernization/Contemporization, striving to take measures to sustain its existence. An important aspect of the Ottoman modernization process consists of the developments that emerged in the economic field. Just as reforms in the military and political domains were part of this historical process, the economic arrangements were also integral.
The Ottoman modernization process can be seen as both a period of contraction and disintegration, as well as centralization, during which the characteristics of being a sovereign state gradually weakened and became increasingly open to external influences. It can also be regarded as a phase of semi-colonization. Within this multilayered historical flow, the period of political-legal arrangements that is generally accepted to have begun with the Tanzimat Edict is accompanied by a bracket opened by the 1838 Ottoman-British Trade Agreement, which in many ways constitutes the economic dimension of this process.
The political, economic, and cultural legacy inherited by the Republic of Turkey is a remnant of the Ottoman modernization process. From this perspective, a significant part of the more comprehensive, deeper, and radical reforms of the Republican era is a response to the developments that constitute the economic dimension of Ottoman modernization, and the lessons learned from this process have led to important outcomes.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Historical Studies (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | January 18, 2025 |
Submission Date | October 27, 2024 |
Acceptance Date | November 4, 2024 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 6 Issue: 1 |
4490jatr@gmail.com