İstismar olgusu, çocukluk çağında
yaşanan en ciddi travma biçimidir. Okul ise çocukların ev dışındaki zamanın
geçirildiği mekânlardandır. Dolayısıyla öğretmenler, çocukların
davranışlarındaki değişikliklerin farkına varma avantajlarına sahiptir. Zira
çocuklarla sürekli bir iletişim içindedirler. Bu nedenle öğretmenler, çocuk
istismarı olgusunu tanımlayabilecek bir konuma sahiptirler. Bazı araştırmalarda
öğretmenlerin çoğunun, standart çocuk bildirim süreçlerinin farkında
olmadıkları görülür. Bununla birlikte, ahlaki yönden bildirim zorunluluğu
olduğu inancındadırlar. Bu araştırma ile, ortaöğretim kurumlarındaki
öğretmenlerin çocukluk çağı travmatik yaşantı düzeyi ile çocuk istismarına
yönelik farkındalıkları ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmamızda
nicel yöntem ile betimsel ilişkisel tarama tekniği benimsenmiştir. Araştırmada
elde edilen sonuçlara göre erkek öğretmenlerin kadınlara göre duygusal,
fiziksel ve cinsel kötüye kullanımın belirgin düzeyde negatif yönlü ve yüksek
olduğu belirlenmiştir. Annesi boşanmış öğretmenlerin ise duygusal istismar
puanlarının istatistiksel olarak olumsuz yönde anlamlı düzeyde yüksek olduğu
görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2018 |
Kabul Tarihi | 28 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 1 |