Tarih boyunca kadın imgesi, içinde yer aldığı kültürün bakış açısına paralel olarak biçimlendirilmiştir. Toplumsal yapı içinde kadına biçilen roller, kadın olma durumunun inanç sistemleri çerçevesinde değerlendirilmesi, ataerkil toplum yapıları içinde kadının ikinci sınıf olarak görülmesi gibi tüm olumsuz bakış açıları sanatta da karşılığını bulmuştur. Özellikle dini bağlamda kadının ilk günahın müsebbibi olarak görülmesi düşüncesi ve inancının etkisiyle ötekileştirilmiş olması fikri onun toplum içindeki konumunu da belirlemiştir. Fakat 1789 Fransız ihtilalinden başlanarak kadının toplumsal statüsü tartışılmaya açılmıştır. Ancak 1960’ların başı, 1970’lerin sonu ve 1980’lerden itibaren üç dalga halinde toplumsal yaşamda kendine yer bulan feminizm hareketi ile kadınlar sanat başta olmak üzere hayatın tüm alanında kendisine biçilen rolleri tartışma, başkaldırmaya, hakları için mücadele etmeye başlamışlardır. Bu makalede toplumun kültürel bir yansıması olan sanatsal yaratımlar da kadınların cinsel bir seyirlik obje olarak metalaştırılması kavramı üzerinde durulmuştur. Tarihi süreç boyunca kadına biçilen sosyal statü ve rollerin sanat eserlerine yansıması Rönesans’tan günümüze kadar kadın imgesi ele alınmıştır. Makale görsel araştırma yöntemleri ve literatür araştırması ile hazırlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 4 |