Bilgi ve iletinin, hızlı bir biçimde üretildiği, istenilen yerlere iletildiği bir çağda yaşıyoruz. Hemen hemen her ülkenin bilim adamları kültür bakımından farklı iletilerin etkisi altında kalsalar da, yeni bir kültür bütünleşmesi ve bileşimi yanında kültür çatışmalarının da etkisindedirler. Ancak insan yararına olan her bilgi, kültür farkı gözetmeksizin tüm dünyada benimsenmektedir. İnsanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği, konuşmasıdır. Konuşma; insanlar arası ve hatta toplumlar arası iletişimin kurulmasında en etkin yöntemdir. İçinde yaşadığımız milenyumda her ne kadar teknolojik olanaklarla yapılan iletişim (bilgisayarlar, internet, uydu vbg.) gelişti ise de, insanların birebir iletişim içinde olmalarından aldıkları etkiyi elde edememektedirler. Duygu, düşünce ve isteklerimizin aktarılmasında kullanılan dil, yaşanılan bir süreçtir. Kaynağını yaşamın kendisinden aldığı için nesiller boyu da sürecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Compilation Articles |
Authors | |
Publication Date | May 12, 2014 |
Submission Date | May 12, 2014 |
Published in Issue | Year 2001 Volume: 1 Issue: 4 |