Media following behaviours and attitudes towards the media have begun to have a significant place in communication studies. The meaning attributed, value assigned, requirements and needs expected from the media varies in terms of different social categories. It is a well known fact that domestic and foreign studies in academic literature in the field of children and communication generally concentrate on the television and violence relationship. However, additionally, it will be beneficial to determine the basic characteristics of the relationship between media and children in particular who can be said to be more passive compared to adult individuals in the presence of media messages. On a general assessment of the results derived from communication studies to date, they indicate that the effects of media can be more extensive in children. In response to the importance of this issue, as of 2007-2008 school year, “media literacy” lesson has been included in the primary education curriculum by the Ministry of National Education in order to enable children to take a more active recipient position towards the media. This study fundamentally aimed to investigate the primary school age children’s attitudes towards the media and viewing behaviours; and to determine whether the attitude and behaviours of the students who take “media literacy lesson” differ from those who do not. The field research
Medya izleme davranışları ve medyaya karşı tutumlar iletişim araştırmalarında önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Farklı toplumsal kategorilerin medyaya yüklediği anlam, verdiği değer, medyadan karşılanmasını bekledikleri talepler ve ihtiyaçlar değişkenlik göstermektedir. Çocuk ve iletişim alanındaki yerli ve yabancı akademik literatürde yer alan araştırmaların genellikle televizyon ve şiddet ilişkisine yoğunlaştığı bilinmektedir. Ancak bundan başka, özellikle medya mesajları karşısında yetişkin bireylere göre daha pasif olarak değerlendirilebilecek çocukların medya ile ilişkilerindeki temel karakteristiklerin belirlenmesinde fayda görülmektedir. İletişim araştırmalarının şimdiye kadar ulaştığı sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde, medyanın çocuklar üzerindeki etkilerinin daha derin olabileceği görülmektedir. Konunun önemine ilişkin olarak 2007–2008 öğretim yılı itibarıyla, ilköğretim okullarında “medya okuryazarlığı” dersi, çocukların medya karşısında daha aktif alıcı olarak yer almasını sağlamak için Milli Eğitim Bakanlığı'nca seçmeli ders olarak müfredata alınmıştır. Bu araştırma temel olarak, ilköğretim çağı çocuklarının medya tutumlarını ve izleme davranışlarını incelemek ve “medya okuryazarlığı dersi”ni alan öğrencilerle almayan öğrenciler arasındaki tutum ve davranışların farklılık gösterip göstermediğini tespit etme amacına yöneliktir. Alan araştırması, Başkent Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir ilköğretim okulunda soru cetveline bağlı yüzyüze anket tekniği kullanılarak yürütülmüştür. Araştırmadan elde edilen veriler ve ulaşılan sonuçların ilköğretim çağı çocuklarının televizyon başta olmak üzere medya ile ilişkilerinin tespit edilmesinin ötesinde, bu ilişkiyi sağlıklı bir şekilde yönlendirmeye çalışan kurum ya da kuruluşlar için bir analiz sunacağı ve medya okuryazarlığı dersinin verimliliği hakkında bir ölçüt ortaya koyacağı değerlendirilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Compilation Articles |
Authors | |
Publication Date | March 21, 2014 |
Submission Date | March 21, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 8 Issue: 2 |