Dil ve sanat gibi mitlerin de nasıl doğduğu bilinmemektedir. Bununla birlikte dünyanın farklı coğrafyalarında rastladığımız ortak mitik unsurlar, bizleri belli bir toplumun tarih ve kültüründen öte, insanlık tarihi ve kültürünün ortak noktaları üzerinde düşünmeye sevk ediyor. Coğrafi, kültürel, ticari temaslar ile toplumların iletişim hâlinde olması, kurgulayıp başka toplumlara anlattıkları, başkalarından duyup aynen benimsedikleri veya kendilerine uyarladıkları hikâyelerin yayılmasına zemin hazırlamış, birey ve toplumların birbirini anlamasında ve bağ kurmasında önemli bir araç olmuştur. Bununla birlikte aralarında aşılmaz denizler bulunan, tarihsel süreçte birbiriyle hiçbir teması olmayan toplumların mit ve efsanelerindeki ortak unsurların kaynağı nedir? Neden çoğu kültürde yaratılış, bereket, kahramanlık başta olmak üzere birçok konuda benzer anlatı, figür, sembol ve motifler var? İsimleri farklı olsa da tanrıların ayırdığı ve düzene koyduğu bir evren, bir tufanla yok olan sonra yeniden hayat bulan dünya, olağanüstü yeteneklere sahip yarı tanrı kahramanlar vb. bize insanlığın binlerce yıllık hikâyesini anlatır. Bu hikâyede yaygın motiflerden biri de taş kesilmedir. Dünyanın birçok yerinde taş ve kayaların insana benzetilmesi ve bunun üzerine efsaneler söylenmesi yaygındır. Taşlaşma gibi evrensel bir mitos malzemesinin gerçekle bağını sorgulamak, taş kesilme efsanelerinin kültürler arasındaki dolaşımını gözlemlemek insanlığın ortak yanlarını kavramamıza yardımcı olacaktır. Bu çalışmada da amaçlanan bu olup mitler, efsaneler ve masallarda karşımıza çıkan taşlaşmanın nasıl tezahür ettiği, beşeri ve toplumsal hafızadaki yeri ve günümüze akisleri üzerinde durularak evrensel bir motif olmasının sebepleri irdelenecektir.
Mitolojik bir motifin dünyanın farklı coğrafyalarında, birbirinden habersiz toplumların anlatılarında var olabilmesi, evrensel hâle gelebilmesi için her şeyden önce tüm insanlığa hitap etmesi, insanları müşterek noktalarından yakalaması gereklidir. Bu nedenle taşlaşma motifi ele alınırken öncelikle insanın evrensel nitelikleri üzerinde durulacak, taşlaşma olgusu insanoğlunun biyolojik, zihinsel ve psikolojik ortaklıkları çerçevesinde değerlendirilecektir. Böylece mit ve efsanelerin tümden de hayal ürünü olmadığına, ortak mitik unsurların temelinde evrensel zihnin işleyiş şekli olduğuna örnek anlatılardan hareketle dikkat çekilecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 19, 2022 |
Publication Date | June 30, 2022 |
Submission Date | March 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 9 |
“Journal of Social and Cultural Studies” (J-SCS) is published in Turkish and English. “Journal of Social and Cultural Studies” (J-SCS) is published only in electronic form through its website and adopts open access policy. The journal is published twice a year, in June and December. No fees are charged for publications, no fees are paid to the editors, the editorial board and the referees and their owners. It is accepted that the authors who submit articles to the contact address for publication in the journal should read and acknowledge this copyright statement.
“Journal of Social and Cultural Studies” is open to the work of all researchers who have the title “PhD” or “PhD student”. It is not obligatory that the second, third and fourth authors of the article have the title “PhD” or “PhD student”. An article should has been written by max. four authors. The articles prepared in accordance with the writing rules are presented to the referee for review after they have passed the editorial review. The reviewer may ask for a correction to the article, directly refuse or accept it. For the articles declined as a result of the reviewer evaluation, a second reviewer may be requested by the author, If the editors’ board finds that the request is appropriate, the article will be sent to a second reviewer.
The articles previously published in another publication or in the evaluation stage by another publication are not accepted into “Journal of Social and Cultural Studies” publication process. All the ethical and legal responsibilities related to the published articles belong to the authors.