When the park is mentioned, the first thing that comes to mind is a space where greenery and nature are at the forefront, which stands out with physical highlights and is more related to urbanization and the environment. However, parks do not have qualifications that can only be limited to these. Especially when looked at from the perspective of Gaziantep city, they have much more and deeper meaning, pointing to certain issues in social and cultural terms. It can be said that the parks, which are a continuation of the relationship of the people of Gaziantep with their home, come to the fore with this social aspect rather than their physical characteristics. In this sense, it is also possible to read parks as a place for communication between classes and cultures. However, although it is accessible and used by everyone when it comes to Syrian immigrants, the discourse route of the people of Gaziantep bends towards discrimination and marginalization rather than seeing the parks as an intercultural communication place. Therefore, this study aims to read the parks through identity and otherness as a public space that locals and immigrants encounter, to make the self-forms of Gaziantep locals understandable, and ultimately to reveal the "position" of Syrian immigrants in parks from the eyes of the locals.
Park denildiğinde ilk olarak yeşilliğin ve doğanın ön planda olduğu, fiziksel vurgularla öne çıkan ve daha çok kentleşme ve çevreyle ilişkili bir alan akla gelmektedir. Ancak parklar yalnızca bunlarla sınırlandırılabilecek niteliklere sahip değildir. Özellikle Gaziantep kenti açısından bakıldığında bunların çok daha ötesinde ve daha derinlikli bir anlamı olmakta, toplumsal ve kültürel açıdan belli hususlara işaret etmektedir. Nitekim Gaziantep insanının ev ile olan ilişkisinin bir devamı niteliğinde olan parkların, fiziksel özelliklerinden ziyade bu toplumsal yönüyle ön plana çıktığı söylenebilir. Bu anlamda parkları, sınıflar arası ve kültürler arası bir iletişim mekânı olarak okumak da mümkündür. Ancak herkesin erişimine ve kullanımına açık olmasına rağmen, söz konusu Suriyeli göçmenler olduğunda Gaziantep insanının söylem güzergâhı, parkları kültürlerarası bir iletişim mekânı olarak görmek yerine ayrımcılığa ve ötekileştirmeye doğru bükülmektedir. Dolayısıyla bu çalışma, yerliler ve göçmenlerin karşılaştığı kamusal bir mekân olarak parkları kimlik ve ötekilik üzerinden okumayı, Gaziantepli yerlilerin bu konudaki kendilik biçimlerini anlaşılır kılmayı ve en nihayetinde Suriyeli göçmenlerin parklarda sahip olduğu “konumu” yerli halkın gözünden ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Communication |
Authors | |
Publication Date | October 29, 2021 |
Submission Date | May 9, 2021 |
Acceptance Date | August 13, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |