Iran's investments in the cyberspace as of the beginning of the twenty-first century caused a re-evaluation of the country's perception of its capabilities in cyber space. The reasons for this evaluation are; not only the cyber space activities attributed to Iran, but also discourse of the country’s administration about investments in the cyber space have been effective. Iran's previous experience in developing cyber space skills is important. These experiences have had an impact on the The Joint Comprehensive Plan of Action (JCPOA) which is considered a new era for US-Iran Relations. With the initiation of the JCPOA process, which was aimed to be gain a mutual trust between the P5 + 1 countries and the Iranian administration, has begun, but the main actors of this process USA and Iran has not been sufficient neither bilateral nor regional approaches and policies. The progressive process has shown that the threat perception growing between the two countries is not limited only to its dimensions in the physical world. In the study firstly, the history of the relations between the two countries is briefly mentioned and the perspectives related to the geopolitical issues of the parties are discussed in the process leading to the signing of the JCPOA agreement. The study then focuses on the perceived threat perception as a result of the lack of convergence situation between the US and Iran on bilateral and regional approaches and policies. The study examines, as a result of this threat perception, the defense and offensive cyber space strategy of Iran. In this paper, first of all, findings regarding the capabilities of the Iranian administration in the cyber space will be revealed. Then, it will be examined how Iran put these capabilities into action during the JCPOA process
İran’ın yirmi birinci yüzyılın başları itibari ile siber alanda yaptığı yatırım ve çalışmalar ülkenin siber alandaki yeteneklerine dair algının yeniden değerlendirilmesine sebebiyet vermiştir. Bu değerlendirmenin yapılmasında bir taraftan İran'a atfedilen siber alan faaliyetleri diğer taraftan ülke yönetimi tarafından siber alanda yapılan yatırımlara dönük açıklamalar etkili olmuştur. İran’ın siber alana dair yeteneklerini geliştirmesinde geçmişte yaşamış olduğu tecrübeler önem arz etmektedir. Bu tecrübeler ABD-İran ilişkileri açısından yeni bir dönem olarak değerlendirilen Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) sürecinde de etkisini göstermiştir. KOEP sürecinin başlaması ile beraber her ne kadar içerisinde ABD'nin de bulunduğu P5+1 ülkeleri ve İran yönetimi arasında karşılıklı güven inşasına dönük bir süreç başlatılmış olsa da, sürecin itici gücü ABD ve İran arasında ne ikili ne de bölgesel yaklaşım ve politikalar konusunda yakınlaşma durumu yeterli düzeyde gerçekleşebilmiştir. İlerleyen süreç ise, iki ülke arasında büyüyen tehdit algısının sadece fiziksel dünyadaki boyutları ile sınırlı olmadığını göstermiştir. Çalışmada öncelikli olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihine kısaca değinilmekte ve KOEP anlaşmasının imzalanmasına giden süreçte tarafların jeopolitik konularla alakalı bakış açıları konu açısından gerekli görülen yönleriyle ele alınmaktadır. Çalışma daha sonra ABD ve İran arasında ikili ve bölgesel yaklaşım ve politikalar konusundaki yakınlaşmanın yeterli düzeyde gerçekleşememesi sonucu gerginleşen tehdit algısına odaklanmaktadır. Bu tehdit algısının bir sonucu olarak İran'ın ortaya koyduğu gerek savunma gerek hücum odaklı siber alan stratejisi incelenmektedir. Burada öncelikli olarak İran yönetiminin siber alanda sahip olduğu yeteneklere dair bulgular ortaya konulacaktır. Daha sonra ise İran’ın sahip olduğu bu yetenekleri Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP )süreci içerisinde nasıl eyleme koyduğu incelenecektir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Political Science and International Relations |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2021 |
Submission Date | April 11, 2020 |
Acceptance Date | October 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 20 Issue: 1 |