Ports, which are at the center of world trade, have been called important players in the world due to their role in global distribution and production systems and because they are large intermodal centers. The increased functionality of ports has made it difficult to ensure sustainability management due to the characteristics of them, such as the amount of waste they produce, harmful emissions and noise pollution. Therefore, in addition to the national and international literature, industry practitioners and policy makers agree that the economic, environmental and social construct of ports should be adapted to more sustainable models. Although larger and concentrated ports of developed countries use environmental management tools, systematic sustainability management practices are rare in smaller ports in developing countries according to current literature. In this direction, the aim of this study is to contribute to the existing literature and sector practitioners by determining the necessary strategies for the systematic implementation of port sustainability management in developing countries and creating the necessary roadmap for the implementation of these strategies. To reach this specific aim, Turkey, which has owned the Istanbul and Çanakkale straits linking the Asia and Europe continents, has been chosen as a case country due to its unique geopolitical position as a developing country. In the study, the data obtained from eight experts from three different port cities, namely İzmir, Antalya and İskenderun, were analyzed using the Analytical Hierarchy Process (AHP) method. As a result of the study, the most prioritized variable by experts was developing strategies for the protection of marine biology and ecosystem in the environmental dimension of sustainability, developing strategies to increase business performance and economic benefit in the economic dimension, and developing strategies for ensuring the support of senior management in occupational health and safety studies in the social dimension. The study was concluded with research limitations and suggestions for future studies.
Dünya ticaretinin merkezinde yer alan limanlar, küresel dağıtım ve üretim sistemlerindeki rolleri ve büyük intermodal merkezler olmaları nedeniyle dünya ticaretinin önemli oyuncuları arasında yer almaktadır. Dünya ticaretinde bu denli büyük işlem hacmine sahip limanlarda sürdürülebilirlik yönetimi en elzem özelliklerin biri olması gerekirken, artan işlevsellikleri sebebiyle ürettikleri atık miktarı, zararlı emisyonları ve gürültü kirliliği de gün geçtikçe artmakta ve bu artış sürdürülebilirlik yönetiminin uygulanmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle ulusal ve uluslararası yazına ek olarak, sektör uygulayıcıları ve politika üreticileri limanların ekonomik, çevresel ve sosyal yapılarının daha sürdürülebilir modellere uyarlanması gerektiği konusunda fikir birliğindedir. Gelişmiş ülkelerde yer alan büyük ve yoğun iş hacmine sahip limanlarda çevresel yönetim araçları kullanılmaktadır, ancak gelişmekte olan ülkelerde yer alan nispeten daha küçük ve daha az yoğun olan limanlarda sistematik sürdürülebilirlik yönetimi uygulamalarına nadiren rastlanmaktadır. Bu doğrultuda, bu çalışmanın amacı gelişmekte olan ülkelerde liman sürdürülebilirlik yönetiminin sistematik olarak yürütülebilmesi için gerekli stratejilerin belirlenmesi ve bu stratejilerin uygulamaya konulabilmesi için gerekli yol haritasının oluşturulması yoluyla mevcut yazına ve sektör uygulayıcılarına katkı sağlamaktır. Söz konusu amaca ulaşmak için, gelişmekte olan ülkelerden, Asya ve Avrupa kıtalarını İstanbul ve Çanakkale boğazları ile birbirine bağlayan benzersiz jeopolitik konuma sahip olan Türkiye örnek ülke olarak seçilmiştir. Türkiye’de yer alan İzmir, Antalya ve İskenderun olmak üzere üç ayrı liman şehrinde bulunan sekiz uzmandan elde edilen veriler Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda, uzmanlar tarafından en fazla öncelik verilen değişken sürdürülebilirliğin çevresel boyutunda deniz biyolojisinin ve ekosistemin korunmasına yönelik stratejiler geliştirilmesi, ekonomik boyutunda işletme performansını ve ekonomik faydayı artırmaya yönelik stratejiler oluşturulması, sosyal boyutunda ise iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarında üst yönetimin desteğinin sağlanmasına ilişkin stratejiler geliştirilmesi olmuştur. Çalışma, araştırmanın kısıtları ve gelecek çalışmalar için öneriler eklenerek sonuçlandırılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |