İnsan fiilleri, hicri ilk asırdan itibaren kelâm ilminin en çok tartışılan konulardan biridir. Hz. Peygamber (s.a.v.)’in vefatı akabinde ortaya çıkan sosyal ve siyasî hadiseler neticesinde gündeme gelen insan fiillerinin gerçek fâilinin kim olduğu tartışması zaman içinde kelâm ilminin en önemli meselelerinden biri haline gelmiştir. Farklı kelâm ekollerine mensup pek çok âlim bu sorunu çözmeye çalışmıştır. Sorunun çözümüne dair çabalar farklı görüşleri de beraberinde getirmiştir. Bu çerçevede Cebrî, Kaderî/Muʿtezilî ve Selefi/Sünnî olmak üzere üç ana görüş ortaya çıkmıştır. Zaman içinde İslâm filozoflarının görüşleri de bunlara ilave edilmiş ve bu sayı dörde çıkarılmıştır. Bununla birlikte temel önermelerde ittifak halinde olan Sünnî âlimler kesbin mâhiyeti konusunda ihtilaf etmişlerdir. Eşʿarî ve Mâtürîdî ekolleri arasında görüş ayrılıkları olduğu gibi aynı ekole mensup âlimler arasında da farklı görüşler ileri sürenler olmuştur. Ebû Bekr el-Bâkıllânî (ö. 403/1013), Ebû İshâk el-İsferâyînî (ö. 418/1027), İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî (ö. 478/1085), Sadruşşerîa (ö. 747/1346) ve İbn Hümâm (ö. 861/1457) bunun en bâriz örnekleridir. İnsan fiillerine dair ileri sürülen görüşler ve bu görüşler etrafında cereyan eden tartışmalar kelâm âlimleri tarafından eserlerinde zikredilmiştir. Bu âlimlerden biri de XVIII. yüzyıl Osmanlı döneminin önde gelen âlimlerinden Gelenbevî İsmâil Efendi (ö. 1205/1791)’dir. Gelenbevî, mantık ve matematik alanlarındaki çalışmalarıyla öne çıksa da kelâm ilmine dair önemli eserler kaleme almıştır. Bunlardan en meşhuru Devvânî’nin Şerḥu’l ʿAḳāʾidi’l- ʿAḍudiyye’sine yazdığı hâşiyedir. Bu makale Gelenbevî’nin mezkûr eseri bağlamında insan fiillerine dair görüşlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Gelenbevî, eserinde zikri geçen görüşlere dair -İbn Hümâm hariç- icmâlî veya tafsîlî izahlar yapmaktadır. Bunlara ek olarak Hüccetü’l-İslâm el-Gazzâlî’nin (ö. 505/1111) görüşlerine de değinmektedir. Gelenbevî, söz konusu görüşleri ve onlar etrafında cereyan eden tartışmaları zikrederken Îcî’nin (ö. 756/1355) Mevâḳıf, Teftâzânî’nin (ö. 792/1390) Şerḥu’l-Maḳāṣıd ve Cürcânî’nin (ö. 816/1413) Şerḥu’l- Mevâḳıf adlı eserlerinden istifade etmektedir. Gelenbevî, Eşʿarî’nin görüşünün orta cebr (cebr-i mutavassıṭ) olduğu hatta salt cebre (cebr-i maḥż) râci olmakla itham edildiğini ifade etmektedir. Cüzî irade kavramından hareketle Mâtürîdî ekolün görüşünün Bâkıllânî ile aynı olduğunu söylemekte ve bu görüşün insanın sorumluluğunu izah etmede Eşʿarî’nin görüşünden daha başarılı olduğunu belirtmektedir. Bu düşüncesi onun, insan fiilleri konusunda Eşʿarî’den ziyade Mâtürîdî görüşe daha yakın olduğuna işaret etmektedir. İsferâyînî’nin görüşlerinin bazı açılardan eleştiriye açık olduğuna dikkat çeken Gelenbevî, Cüveynî’nin İslâm filozofları ile aynı görüşte olduğu düşüncesine katılmadığını zımnen de olsa ifade etmektedir. Gelenbevî, Gazzâlî’nin Ḳavâʿidü’l-ʿaḳāʾid’de insan fiillerine dair yapmış olduğu açıklamaları çeşitli açılardan tahlil etmektedir. Bu çerçevede cebr ve tefvîz düşüncesinin yanlışlığını ortaya koymaktadır. Muʿtezile’nin görüşlerinden ziyade onların görüşleri ile İslâm filozoflarının görüşlerinin aynı olup olmadığı iddiası üzerinde durmaktadır.
Gelenbevî İnsan fiilleri Cebr Kader Kesb Cüzî irade Human actions Jabr (Compulsion) Qadar Kasb al-İrādah al-juzʾiyyah (Pertial will)
Human actions have been one of the most discussed topics in the science of kalām since the first centuries of Hijra. Many scholars from different schools of kalām have tried to solve this problem. Efforts to solve the problem have brought different views. In this framework, three main views emerged Jabrī, Qadarī/Muʿtazilī and Salafī/Sunnī. The views of Islamic philosophers were added to these and this number was increased to four. Nevertheless, Sunnī scholars, who agree on the basic propositions, disagreed on the nature of kasb. While there are differences of opinion between Ashʿarī and Māturīdī schools, there are also those who put forward different views among scholars belonging to the same school. Abū Bakr al-Bāqillānī (d. 403/1013), Abū Isḥāq al-Isfarāyīnī (d. 418/1027) and Juwaynī (d. 478/1085), Sadr al- Shrīʿa (d. 747/1346) and Ibn al-Humām (d. 861/1457) are the most obvious examples of this. These views on human actions have been mentioned in their works by scholars of kalām. One of these scholars is Gelenbevî Ismāʿil (d. 1205/1791). In this article, the views on human actions will be examined in the context of Gelenbevî’s work named Ḥāshiya ʿalā Sharḥ al ʿAqāʾid al ʿAḍudiyya. Gelenbevî makes concise or detailed explanations about the views mentioned in his work with the exception of Ibn al-Humām. In addition, he also mentions the views of al-Ghazālī (d. 505/1111). While Gelenbevî mentions these views and the discussions that took place around them, He makes use of his works Ījī’s (d. 756/1355) named Mawāqif, Taftāzānī’s (d. 792/1390) Sharḥ al Maqāṣ̣ıd and Jurjānī’s (d. 816/1413) Sharḥ al - Mawāqif. Gelenbevî states that Ashʿari’s view is middle jabr (jabr al muṭavaṣṣıṭ) and even he is accused of being pure jabr (jabr al- maḫẓ). Based on the concept of partial will (al-irādah al-juzʾiyyah), he says that the views of Bāqillānī and Māturīdī school are the same and states that this view is more successful than Ashʿari’s in explaining human responsibility. This thought indicates that he is closer to the Māturīdī view of human actions than to Ashʿarī. He points out that Isfarāyīnī’s views are open to criticism in some respects. He implicitly states that he does not agree with the idea that Juwayni agrees with the Islamic philosophers. Rather than Muʿtazila’s views, it focuses on whether their views and the views of Islamic philosophers are the same.
Gelenbevî İnsan fiilleri Cebr Kader Kesb Cüzî irade Human actions Jabr (Compulsion) Qadar Kasb al-İrādah al-juzʾiyyah (Pertial will)
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | September 21, 2022 |
Acceptance Date | December 3, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.