Ḍirār b. ʿAmr and ʿAbd Allāh b. Yazīd al-Fazārī were important and prominent Islamic theologians of their era. On the other hand, our knowledge of the two mutakallim had based solely on doxographic and historical accounts of other writers. Fortunately, recent developments have changed this situation. The first and to date the only book by Ḍirār titled Kitāb al-Taḥrīsh was published in 2014. Despite the book not being in his primary field (kalām), it provides insights into how different religious groups utilize prophetic traditions against each other. While this work may not appear directly related to kalām, it stands as one of the earliest surviving Muʿtazilite sources, offering significant material on the intellectual life of the Muslim world in the second/eighth century, particularly notable for its narrative style. Ḍirār’s influence on subsequent generations through this work was profound. In terms of the availability of his works to us, Fazārī appears more fortunate. Since 2004, eleven of his works have been published. Fortunately, the editions include several texts on his systematic-rational Islamic theology. Contemporary Islamic scholars now have the opportunity to study ʿAbd Allāh’s ideas directly from his own pen, without relying on the limited references available from doxographic writers. The significance of the editions is heightened by his role as a contemporary witness, offering insights into early Islamic thought. One of these publications, Kitāb al-Rudūd, is particularly noteworthy due to its parallels with Kitāb al-Taḥrīsh. The similarities between Taḥrīsh and Rudūd are remarkable. Given such overlaps between two texts, we would not hesitate today to discuss plagiarism. The absence of a chronological gap between the two mutakallim further complicates efforts to ascertain the true originator and copyright holder. In our case, both of them worked in the same room at the same time. Ḍirār and ʿAbd Allāh seem to have been aware of each other: Both resided in Kūfa, later moved to Baghdād during the reign of the ʿAbbāsid caliph Hārūn al-Rashīd (786-809), where they engaged in a dispute on imamāte with Hishām b. al-Ḥakam (d. 179/795), organized by the famous ʿAbbāsid vizier Yaḥyā b. Ḫālid al-Barmakī (d. 190/805). Considering the originality and impact of their works, a pertinent question arises: which of the two scholars, both contemporaries and from the same hometown, exerted influence upon the other? This paper first presents the biographical similarities between these two thinkers, followed by comparisons between their respective books based on the alignment of the themes addressed in the texts with their biographies, and particularly the inner-textual structures per se. The focus lies on identifying differences rather than parallels between them. Finally, the investigation questions the existence of a common source that may have influenced both scholars. With the evidence obtained, clarity can be sought regarding who influenced whom between the two scholars.
Ḍırār b. ʿAmr ve ʿAbdullāh b. Yezīd el-Fezārī, dönemlerinin önde gelen kelâmcıları arası yer almışlardır. Onlara dair bilgilerimiz çok uzun bir süre sadece makâlât ve tarih kitaplarındaki anlatımlara dayanıyordu. Yakın tarihimizde bu eksikliği gideren gelişmeler oldu. Ḍırār’ın günümüze intikal eden ilk ve tek eseri olan Kitābu’t-Taḥrīş, 2014 yılında neşredildi. Bu eser, doğrudan kelâm alanıyla ilgili olmasa da mezheplerin dağılımı ve fikirleri hakkında bilgiler ihtiva eden en eski Muʿtezilî kaynaklar arasında yer almaktadır. Ḍırār bu kitabında farklı dinî grupların rivâyetleri birbirlerine karşı nasıl kullanıp suistimal ettiklerini konu edinmiştir. Eserin özelliği sadece ihtiva ettiği rivâyetlerde değil, meseleyi ele alış ve anlatım tarzında da bulunuyor. Ḍırār bu çalışmasıyla sonraki nesilleri birçok yönden etkilemiştir. ʿAbdullāh b. Yezīd el-Fezārī, eserlerinin günümüze ulaşması bakımından daha şanslıdır. Bir proje kapsamında 2014 yılından itibaren onun tam on bir eseri yayımlanmıştır. Bunlar arasında kelâm ilmine hasredilmiş birçok neşir yer almaktadır. Böylece çağdaş İslâm araştırmacıları ʿAbdullāh’ın fikirlerini az sayıdaki makâlât referanslarından bağımsız olarak doğrudan kendi kaleminden öğrenme imkanı elde etmiş oldular. Bunun ötesinde bu çalışmalar erken dönem kelâm ilminin en eski kaynakları arasına girmiştir. Bu yayımlar arasında özellikle Kitābu’r-Rudūd dikkat çekmektedir. Sebebi ise Kitābu’t-Taḥrīş ile olan benzerliğinden dolayıdır. Neredeyse her iki kitabın tamamı birbirinin aynısıdır ve karşılıklı atıflar içermemektedirler. Bu tür bir yazım faaliyeti günümüzde tereddütsüz intihal olarak adlandırılırdı. İki mütekellim arasında kronolojik farklar olmadığından kimin kimden etkilendiğini söylemek ilk aşamada zordur. Ḍırār ve ʿAbdullāh’ın birbirlerinden haberdar oldukları anlaşılıyor: İkisi de Kûfe’de yaşamış, Abbâsî halifesi Hārūn er-Reşīd döneminde (786-809) Bağdat’a geçmişler ve orada Hişām b. el-Ḥakem’le (ö. 179/795) imâmete dair Yaḥyā b. Ḫālid el-Bermekī’nin (ö. 190/805) rehberlik ettiği aynı münazara ortamında bulunmuşlardır. Eserlerin özgünlüğü ve etkisi hasebiyle bu çağdaş hemşehrilerden kimin kime kaynaklık etmiş olabileceği sorusu merak uyandırıyor. İkisinin de hem rivâyetleri merkeze alan bir eser vermek için hem bu tür bir telifin fikir babası olmasına delalet eden gerekçeleri var. Bu makalede, öncelikle ikisinin biyografik benzerlikleri takdim edilmiş, akabinde iki eser arasında mukayeselere yer verilmiştir. Kıyaslama, eserlerin hayat öyküleriyle uyumlulukları ve eserlerin tertip ve düzeni üzerinden yapılmıştır. Yöntem olarak aralarındaki paralelliklerden çok farklılıklara odaklanılmıştır. Son olarak ikisinin dayandığı ortak bir kaynağın varlığı sorgulanmıştır. Bu emârelerden hareketle kimin kime öncülük etmiş olabileceğine açıklık getirilmek amaçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Sects, Kalam |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | January 1, 2024 |
Acceptance Date | June 21, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.