Kelam and Sufism are important disciplines that constitutents of the Islamic thought system. Knowing their origins and development processes and reading the relation between them will play an important role in the development of Islamic thought. Hârîs al-Muhâsibî (d. 243/857), who we are working on and founding member of both sciences, is a preliminary figure in terms of trying to put forward the Sunni- Sufi hybrid method by synthesizing them. His most voluminous work, "er-Riâye li Hukûkillâh" is a very important resource to learn of our writer's thoughts about the Kelam-Sufi relationship. Fundamentally, a book of mysticism and moral philosophy, "er-Riâye li Hukûkillâh", has a great prestige in its field in terms of the first attempts of Sufism methodology and the use of some mystical concepts for the first time. Our work has emphasized the more sufistic concepts and issues in accordance with its purpose, and has touched upon some important Kelami issues and has almost mystified Sufism and Sunni. We have also evaluated the Sufi approach to the matters of Kalam in the sample of Hârîs al-Muhâsibî's "er-Riâye li Hukûkillâh" in terms of shedding light on the relationship between early Kelam and Sufism.
Kelam ve Tasavvuf,
İslam düşünce sisteminin yapıtaşlarını oluşturan önemli disiplinlerdendir.
Bunların doğuş ve gelişim süreçlerini bilmek ve aralarındaki ilişkiyi doğru
okuyabilmek, İslam düşüncesinin kalkınmasında önemli katkı sağlayacaktır. Hâris
el-Muhâsibî (ö. 243/857), her iki bilimin de kurucu üyelerinden olmakla beraber
bunları sentezleyerek Sünnî-Sûfî memzûç metodunu ortaya koymaya çalışması
bakımından öncül bir şahsiyettir. O, Ehli Hadis ile Ehli Rey arasını telif ederek
bu konuda kendisinden sonra gelen Eş’arî (ö. 324/935) ve Gazâlî (ö. 505/1111)
gibi birçok önemli kelamcı için rol model olmuştur. Onun en hacimli eseri olan “er-Riâye li Hukûkillâh”, yazarımızın
Kelam-Tasavvuf ilişkisine dair düşüncelerini öğrenebilme konusunda oldukça
önemli bir kaynaktır. Esasında bir tasavvuf
ve ahlak felsefesi kitabı olan “er-Riâye
li Hukûkillâh”, Tasavvufa ait teorik
denemelerin ilklerinden birini oluşturması ve bazı tasavvufî kavramları ilk
defa kullanması bakımından kendi alanında büyük bir öneme sahiptir. Eserimiz, maksadına uygun olarak daha ziyade tasavvufî
kavramlar ve problemler üzerinde durmuş, belli başlı kelamî konulara da değinerek
adeta Tasavvuf ile Sünnî Kelamı mezcetmiştir. Biz de erken dönem Kelam-Tasavvuf ilişkisine ışık
tutması açısından Hâris el-Muhâsibî’nin “er-Riâye
li Hukûkillâh” eseri örnekleminde kelam konularına tasavvufî yaklaşımını
değerlendirdik.
Subjects | Religious Studies |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2017 |
Submission Date | September 27, 2017 |
Acceptance Date | December 15, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 15 Issue: 3 |
Kader Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.