Caliph Omar, who had
struggled many times for circulate the messages of Islam, is the one of and
closest companion of Prophet Muhammad. Caliph Omar who became a Muslim at the
sixth year of prophecy, beside of his political success as khalifa, he has an important
place at the science of Islamic law and adjective law as intellectual property
(interpreter of Islamic Law). While he was trying to organize the government in
all its parts, he made an effort for actualize scientific progress which would
be groundwork of this organization. Indeed it is possible to say that the
principles of methods of Islamic law had started to become evident with Caliph
Omar. Besides that, Caliph Omar has an
undeniable place and importance when it comes to creation of essential base
which generate fundamentals of science of Islamic law. Confirmation of this lies on number of thousand
expressions of provisions of Islamic law which has been rumoured from Caliph
Omar.
Caliph Omar’s scribe
part is very extensive and comprehensive, that is why, even in general nature,
it is impossible to approach the subject with limited rescript. Therefore,
thanks to contribution of the storied opinions of Caliph Omar, it is found
acceptable to limit this subject with purity (cleanliness) issue. In connection with that the purpose of this
rescript is determine the effect of Caliph Omar on interpreter imams of Islamic
law (intellectual Property) about the processes of purity. The main factor of
choosing this subject is that the purity is the first fundamental subject of
Islamic law. In classical Islamic law resources, worship subject begin with
purity, this situation and thanks to worship and ethics literature in Islam,
the purity problem is the object of society.
In this rescript,
worship is evaluated because of its mission of servitude in purpose of bring
honor to Great Allah. Taking this subject as a base, worship is expressed like
norms of poem which organize relationship between Allah and his servant. The structure of this norms of poem is formed by
involve whole life of servant which include his all action verbal, actional and
even intellectual action which include absolute worship and also the structure
of this norms of poem formed by conditional worship which involve rituals which
has a specific forms that can be repeated and can be done in specific times.
When the subject is so important and when we talk about the purity subject
which is the part of norms of poem, contribution of Caliph Omar on interpreter
imams appears by itself.
Hz.
Ömer, İslam’ın mesajlarının duyurulması yolunda mücadele eden ve Hz.
Peygamber’e en yakın olan sahabilerdendir. Risaletin altıncı yılında Müslüman
olan Hz. Ömer’in, halife olarak siyasi başarıları yanında müçtehit olarak fıkıh
ve fıkıh usulü ilimlerinde de çok önemli bir yeri vardır. O, bütün yönleriyle
devleti teşkilatlandırmaya çalışırken, bu teşkilatlanmanın alt yapısını
oluşturacak ilmî gelişmeyi de gerçekleştirebilmek için çaba sarf etmiştir.
Nitekim fıkıh usulünün ilkelerinin Hz. Ömer ile belirginleşmeye başladığını
söylemek mümkündür. Bunun yanında, fıkıh ilminin temellerini meydana getiren
aslî kaidelerin oluşumunda da Hz. Ömer’in inkâr edilmez yerinin ve öneminin
bulunduğu aşikârdır. Bunun böyle olduğunun en açık teyidi ise, Hz. Ömer’den
sahih senetlerle rivayet olunan fıkhî hükümlerin sayısının binlerle ifade
edilmesidir.
Hz.
Ömer’in fakih yönü bu denli geniş ve kapsamlı olunca, konuyu genel mahiyette
bile olsa, bir makalenin sınırları içinde ele almak mümkün değildir. Bu
sebeple, ondan rivayet edilen görüşlerin alana katkısı bağlamında yapılan bu
çalışmanın, tahâret konusuyla sınırlandırılması uygun görülmüştür. Dolayısıyla
bu makalenin amacı, tahâret bahsinin şekillenmesinde Hz. Ömer’in müçtehit
imamlara etkisinin tespit edilmesidir. Bu konunun seçilmesindeki en önemli
etken, İslam hukukunun temel konularının ilkinin tahâret olmasıdır. Klasik
fıkıh kaynaklarımızda ibadetler konusunun tahâret ile başlaması, toplumumuzun
özellikle ilmihal literatürü sayesinde ilk ve sıklıkla bu meselelerin muhatabı
olması bakımından da önem arz etmektedir.
Bu
makalede ibadet, sayısız nimetler bahşeden Yüce Allah’ı tazim amacı güden bir
kulluk görevi olması yönüyle değerlendirilmiştir. Bu bakış açısından yola
çıkılarak ibadetin, kul ile Allah arasındaki münasebetleri tanzim eden
düsturlar manzumesi olduğu ifade edilmiştir. Bu manzumenin yapısı ise, kulun
bütün bir yaşamını kapsayan, onun sözel, eylemsel ve hatta düşünsel bütün
fiillerini içine alan mutlak ibadetlerle ve belli bir zamanda yapılan,
tekrarlanabilen özel biçimleri olan nüsükten/ritüellerden oluşan mukayyet
ibadetlerle şekillendirilmiştir. Konu bu denli önemli olunca, söz konusu
manzumenin bir parçası olan tahâret konularında Hz. Ömer’in müçtehit imamlara
katkısının önemi de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2018 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 9 |