Sosyal olarak inşa edilmiş toplumsal
gerçekliğin simge, sembol ve anlam ağları, toplumları ve bireyleri bilişsel
düzeyde biçimlendiren ve şekillendiren sosyo-psişik örüntülerdir. Bu örüntüler,
toplumsal etkileşim düzeni içinde, güç ilişkileriyle iç içe geçerek, farklı
türden formlar alırlar ve kompozisyonlara bürünürler. Etkileşim düzeni
içerisinde, bu kompozisyonlarla farklı düzeylerde toplumsal karşılaşmalar deneyimleyen
bireyler; simge, sembol ve anlam ağlarının karşılıklılığıyla biçimlenen sosyal
konfigürasyonlarla inşa edilirler ve yeniden inşa edilirler. Bu inşalar,
bireyleri hissediş, düşünüş ve davranım düzeylerinde biçimlendirir ve onlara
toplumsal oluşun dinamikleriyle şekil alan bir kimlik verir. Bu çalışma,
toplumsal olarak inşa edilen insanın; simge, sembol ve anlam ağlarıyla
karşılıklı etkileşim sonucunda oluşan ve olgunlaşan bir yaratı olduğu tezini
önemle vurgulamaktadır. Bu vurguyu yaparken, sosyolojinin ve antropolojinin
kuramsal birikimlerinden olabildiğince yararlanmakta ve sosyal bilimsel
muhakemeyi öne çıkaran bir analizi gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Symbols, symbolic codes and meaning
patterns of socially constructed social reality are socio-psychic patterns that
shape and shape societies and individuals at the cognitive level. These
patterns, within the framework of social interaction, are intertwined with
power relations and take forms of different kinds and take on compositions.
Individuals experiencing different levels of social encounters in these
interactions, with these compositions; they are constructed and rebuilt with social
configurations that are shaped by the reciprocity of symbols, symbols, and
meaning networks. These constructions shape individuals in the levels of
feeling, thinking and behavior, and give them an identity shaped by the
dynamics of social existence. This work, socially constructed people; it
emphasized the thesis that there is a creation and maturation as a result of
mutual interaction with symbol, symbol and meaning networks. In making this
emphasis, it takes advantage of the theoretical accumulations of sociology and
anthropology and tries to carry out an analysis that emphasizes social
scientific reasoning.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 15, 2019 |
Submission Date | February 20, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 18 Issue: 1 |
e-ISSN: 2645-8950